28 Şubat 2011 Pazartesi

Cartel - Bugünkü Neşen Cartel'den (2011)


RapMag'da 3 senedir neredeyse bütün gruplardan bahsettik. Bir tek Cartel'in, kendisiyle aynı adı taşıyan efsane albümünden bahsetmedik. Yazılacak çok fazla şey vardı ve henüz sırası gelmemişti. 95 Cartel'in sırası gelene kadar inanılmaz bir şey oldu ve Cartel, ikinci albümüyle geri geldi: Hayalden de öte bir şey olsa gerek!

Albüme bakmadan önce biraz geriye dönelim:
Cartel'in toplanma hikayesi artık o kadar çok yazıldı çizildi ki; bunu tekrar yazmanın hiç bir anlamı yok. Asıl mesele; "Cartel nasıl kuruldu değil, "Cartel neden dağıldı!"

Cartel üyeleri sırf albümün çıkabilmesi için (Kabus Kerim'in de dediği gibi) bazı belgelere üstünkörü imzalar atmışlardı. Hayat gariptir ya; Cartel, inadına Türkiye'yi yıkıp geçti. İşte o dönem Cartel'in menajerliğini yapan kişi; Cartel'in adından tutun da, logosuna kadar her şeyin lisansını kendi adına kaydettirmişti. 7 kişinin amatör duygularla doğup büyüttüğü çocuğu birisi alıp götürmüştü işte! "Kim bu?" diyen olabilir. Cartel klibinin en başındaki 'radyo dinleyen adam'; bahsettiğimiz kişinin ta kendisidir. Bu kişi projeyi gerçekleştiren kişiydi ama röportajlarda, fotoğraf çekimlerinde hatta klipte bile Cartel elemanı gibi davranıyordu. Onu, Barış Manço'nun 7'den 77'ye programında bile izledik. Hangi sanatçı sahneye menajeriyle çıkardı ki?! Evet, işte buradaki durum ziyadesiyle farklıydı. 

Diğer detayları bilmiyoruz. Grubun isim hakkını aldığı için albüm satışlarından daha fazla pay istediğini düşünüyoruz. %50-%50 gibi. Yani 7 kişi her şeyi hazırlayıp, sadece isim hakkı için bir kişiye %50 veremezdi. O zaman emeğin bir anlamı kalmazdı. Aslında o dönem Cartel'i oluşturan gruplarda esasen kendi albümlerini çıkarma planları da vardı. Cartel sadece bir proje diye düşünülmüştü. Grup içindeki bazı küçük tatsızlıklar da bu dağılmaya tuz biber oldu. 

İşin kötü tarafı Cartel gibi büyük bir ismi arkasına almış, son hızla giden 3 ekip; Cartel çatısı yıkılınca sahipsiz kalmış; Karakan, Erci E gibi isimlerin vizyonu kitleleri sürüklemek için yeterli gelmemişti.

1999'de çıkan single albüm; Cartel'le Maffay da grubun isim hakkını bulunduran menajerin çabalarıyla olmuştur. Her şeye önayak olduğu kadar köstek de olan bu şahıs hatasını anlamıştı ama maalesef artık iş işten geçmişti!

Cartel sonrası dönemde kendi albümüyle başarısını devam ettireceğini düşünen gruplardan biri de Karakan'dı. Cartel adıyla 7 kişilik, kalabalık bir grupla çalışmaktansa; sadece kendi müziklerini onlara cazip gelmiş olabilir. Ama hesaba katmadıkları bir şey vardı: Dinleyici aslında Cartel'i sevmişti! Bu gruplar içinde en büyük hayalkırıklığını Karakan yaşamıştır. Aynı hayalkırıklığını kendileri kadar rap camiası da yaşamıştır. 

Bazen çoğu kez işler hesapladığımız gibi gitmiyor!

...

***************************************************

Albüm bir indie label olan GRGDN tarafından yayınlandı. Booklet'ini incelediğinizde elbette ki Cartel'deki hiphop style bir mizanpaj göremiyorsunuz. Böyle bir dizayn Tunç dindaş'ın release ettiği Yeraltı Operasyonu 1'den beri yok. Hiphop style bir bookletle karşılaşsak; herhalde büyük sürpriz olurdu. Bir de Cartel üyeleri bütün resimlerde çok kötü çıkmışlar. Galiba resimleri hiç incelemişler. Detaylara takılıyoruz gene:) Neyse...

Albüm nefis bir introyla açılıyor. Albümde tüm sample'lar baştan yazılmış, bazı enstrümanlar canlı çalınmış. Bu, Açılış'ta bile farkediliyor. Açılış, dinamik ve sert bir müzikle döndüklerine dair bir işaret veriyor. Gerçekten de çoğu şarkıda gitar riffleri duymak mümkün. Gang Bang şarkısıyla; Rapor 2 & Radical Noise ortak çalışması Çiz'den beri crossovera hasret kalan bünyelere güzel bir kıyak yapmışlar. 

Albümde bariz bir happy mood, bariz bir coşku var. Sanki yeniden dönmenin coşkusu gibi. Fırlatın C'leri Havaya, Bu Gece Bize Gel, Birlik single ile birlikte hit olmaya en büyük aday parçalar. Havalar ısındıkça daha çok araba camı açtırtacaklar:)

Albümde Babalu'dan kaynaklanan bir latin havası var. Bazı şarkılarda lokal bir lezzet katıyor. Mi Casa Su Casa'da bu, tüm soundu etkilemiş. Açıkçası çok güzel olmuş.

Erci E'nin sevdiği klasik stili funkystyle da mevcut: Fazla Takma, Devam Et Yoluna parçaları tam onun havalardan...

Son tracklerde beşli biraz vites küçültüyor:

Manga'dan Ferman'ın featuring yaptığı Sen; albümün nadide işlerinden biri olmuş. Çoğu kişi müptelası olabilir. Kutsal Damlalar ve Değiştiremez Kaderini Hiç Kimse ile bu 3 parça; albümün temposunu düşürerek ilk parçalarda temposuyla yüklendiği dinleyicinin de bir nebze olsa yükünü alıyor. 

Albümü genel olarak gözden geçirmek gerekirse; Cartel'in 1995'te yaptığına benzer bir iş yaptığını görüyoruz. Her şarkı farklı bir tat katıyor. Sound, ritm, style, vokal vs her ne olursa olsun; her şeyiyle çok seslilik içeren, dolu dolu bir çalışma olmuş. 

Sound: Alaturka, Balkan, Latin ve şu an aklıma gelmeyen bir çok motifle işlenmiş. 
Style: Hiphop soundu sırtını çok sağlam müzik türlerine yaslıyor: Electo, house, rapcore gibi stillerden tutun Big Beat'e kadar dolu dolu bir müzikal arkaplanı var albümün...

ve tüm bunlarla birlikte Cartel hala taş gibi rap yapıyor. "Asla 1995'teki Cartel gibi olamaz", "Kabus Kerim'siz olmaz" diyenlere inat yapar gibi!

***************************************************

Kabus Kerim ve Çelik Bilek Apo, Cartel'e dönmediler. Aktif olarak rap yapan biri olarak Çelik Bilek Apo'nun her şeyden önce bu kadroda mutlaka olması lazımdı. Olmadı ama en azından Apo sessiz kaldı. Kabus Kerim ise; "eski ruh yok. ticari amaçlar var" dedi ve Cartel'e katılmadığı gibi arkadaşlarını da gizliden gizliden yukarıdaki gibi polemiklerin içine soktu. Kabus Kerim'in Cartel'e katılmamasındaki asıl amacı; Cartel'in ticari amaçları mı acaba? Rapi desteklemek; '5 satır lirik yazıp, altına tek beat döşeyip, bunu nette yayınlamak' mıdır? Hayranları için bu kadarını yeterli görmek midir? Eski Türkçe-Pop parçalarını beatlerle miksleyip yayınlamak yeterli midir?

Cartel sevenler için, Karakan sevenler için herhangi bir şeyi düşündüğü yok Kabus Kerim'in. Görünen o ki; Maalesef O'nun rap ateşi sönmüş. O artık pikaplarıyla mutlu olmayı yeğliyor büyük ihtimalle. Söz yazıp, bunları söyleyip, sahnelerde ter atmak ona göre olmayabilir. Buna herkes hak verir. Ama bunun yerine; bir zamanlar bir ülküye baş koyduğu arkadaşlarının böylesine emek verdiği, böyle bir iş için "ticari" diyip, kesitirp atmak doğru değil.

Umarım Kabus Kerim bir rap albümü çıkarır da; tüm bu söylediklerimiz faraza haline gelir. Ama öyle bir şey olmayacak. O yüzden Cartel'e saygı duyalım, 15 sene sonra geri dönen, 40 yaşındaki çoluklu çocuklu adamların böyle nefis bir albüme imza atmasına saygı duyalım. 

Umarım bu albümü de netten indirmezsiniz!

Editorun Notu: 5