7 Kasım 2008 Cuma

Buck 65 - Secret House Against The World
Warner Music/2005


Yazanlar: Glasscow & henryfool

Glasscow Rangers: Buck 65 fi tarihinden beri üreten bir rap sanatçısı.90lı yılların başında Stinkin Richie adı altında bir sürü albüm yaptıktan sonra adını ve tarzını değiştirdi. Bu belki de hiphop tarihine de etki edecek bir gelişmedir.

henryfool: Ne açıdan?Yarattığı tarz açısından mı?

Glasscow Rangers: Kesinlikle! Abstract hiphop klasmanında değerlendirilen bu tür; hiphop ile triphopı buluşturan, buluşturmak ne kelime adeta içiçe geçiren bir müzikti. Özellikle benim gibi triphopı da seven dinleyiciler için bu albümler çok özeldir.

henryfool: Canadian Hiphop diye bir tür var. Buck 65'ın albümleri bu türün neresinde duruyor tam olarak?

Glasscow Rangers: Canadian Hiphop albümleri genel soundu ile purehiphop denilebilecek seviyede albümlerdir ama miamistyle gibi türlerle kıyaslarsak çok genel bir türü de yoktur. Ama söylenecek kesin bir söz varsa bu çok kişilikli,çok saygın albümler olduklarıdır. Buck 65 albümleri de bu türe motamot uymaz. Örneğin "Epic-Newfoundland In 8:30" Canadian Hiphop tarzı bir albüm. Bu yönüyle Buck 65 için tam olarak Canadian demek doğru olmaz.

henryfool: Yeniden albümlere dönelim. "Weirdo Magnet"i saymassak "Vertex" ile başlayan bu süreç gerçekten uzun süre devam etti. Ben bu albümler içinde "Vertex" ve "Square" i çok saygın buluyorum ve gerçekten çok beğeniyorum. Fakat bu dönem sonrası çıkan albümlerden "Talkin' Honky Blues" albümü diskografisindeki en zayıf halka!

Glasscow Rangers: (:D) Çünkü bu albüm bir geçiş albümüydü de ondan. Uzun süre devam ettirdiği triphopla yoğrulmuş müziği terketmeye başladığı dönem bu albümle başlar.Kötü müdür? Bence değil. Fakat "Leftfield","Wicked&Weird" gibi parçalara alışık olmayan dinleyiciyi irite etti bu albüm.

henryfool: Sadece onlar olsa iyi "Sore" ve single olarak da çıkarılan "463" de eski fanların beklemediği türden parçalardı.

Glasscow Rangers: Dikkat edersen bu parçalar en çok gitar riffi barındıran albümler. Özellikle lead veya akustik gitar bu albümde aşırı derecede kullanılmış.

henryfool: Peki istersen artık 2005 yılında çıkarttığı son abümü yorumlayalım. Bu ön sohbetten sora albüm sohbeti okuyucular için biraz daha randımanlı geçecektir.

Glasscow Rangers: Son albüm mü? Onu unutmuştım ben:) Sesi her geçen gün daha da boğuklaşıyor değil mi?

henryfool: Hem de ne biçim. 40 yıllık sigara tiryakilerinden beter oldu 5 senede:)

Glasscow Rangers: Ekşisözlükte "Sesi gün geçtikçe daha da kirleniyor, kirlendikçe daha da güzelleşiyor" diye bir entry var ne kadar doğru bir tespit...

henryfool: Özel bir çaba var mı bilmiyorum ama gerçekten yakışıyor bu ses."Blood Of a Young Wolf" nasıl parça?

Glasscow Rangers: Çok güzel bir parça! Güzel bir gitar baladı üzerinde ilerleyen parça gerçekten çok rahatlatıcı. Flow da son dönem parçalardaki gibi hızlı.

henryfool: Akustik gitar ile melodilendirilmiş "The Suffering Machine" deki vokalin flowu da inadına yavaş. Şarkıda bir noktadan sonra gitar riffinin de üstüne çıkan hüzünlü bir sample var ki bu da parçanın genel havasıyla iyi uyuşmuş.

Glasscow Rangers: Featuring denmez ama backvocal diyebileceğimiz bir kadın sesi nakaratta Buck 65'a eşlik ediyor. Bu da pek rastlanmayan bir durumdur.

henryfool: Herhangi bir albümünde featuring var mı bilmiyorum, fakat ben hatırlamıyorum. Bu açıdan bu backvokal de yeni konseptin getirdiklerinden herhalde.

Glasscow Rangers: "Surrender to Strangeness" için ne diyorsun?

henryfool: Gitar,keman,piyano ve üstüne bir rap sample var."Yes yes yo" lafını duyunca aklıma hemen KRS-ONE'ın meşhur parçası geliyor.

Glasscow Rangers: Bu iki parçadan sonra bunu dinlemek açıkçası çok yorucu oluyor. Bunun yerine "Kennedy Killed The Hat"i öneririm.

henryfool: Şaka yapıyorsun herhalde:)

Glasscow Rangers: Geçen albümde bunlardan çok vardı. Bu da gerçekten çok yorucu, sıkıcı ve kötü bir parça. İsminden belli ne halt olduğu aslında:)

henryfool: 45saniye boyunca piyano tuşuna basılan bir parça var: "The Floor" diye. Albüm genelinde uyumlu olmuş. Fakat burda bir arkadaşına fısır fısır birşey söylüyormuş gibi.

Glasscow Rangers: Çok kullandığı bir parça stilidir o da. Eskilerden bir stil...

henryfool: İçmeden sarhoş edebilen bir parça var. Bu da ilk saydığımız parçaların havasında ve gayet iyi.

Glasscow Rangers: Zillere abanılan "Blanc Bec" de sevmediğim parçalardan. Bu leadgitar ve davullar canlı mı acaba?

henryfool: Olma ihtimali çok yüksek. Zaten çok ciddi bir performans sözkonusu değil. Deneysellik adına yapılan bir parça. Canlı performans, elektronik sesler,scratch ve hardcore bir vokal.

Glasscow Rangers: Limp Bizkit, Korn gibi değil ama öyle bir heyecan da var.Scratchler çok iyi söylemeden geçmeyelim. "Corrugated Tin Facade" davulun da gitarın da olduğu bir parça ve sevdim.

henryfool: Az önce bahsettiğimiz bir featuring mevzusu vardı. "Drawing Curtains" bir eşlik parçası. Hani feat değilde bir erkeğin bir bayanı dansa kaldırması gibi. Yani birbirinize uymanız için adımlarınızı ona göre atarsınız ya.Bu parça da aynen öyle, birbirlerinin boş kısımlarını doldurarak ilerliyorlar sanki.

Glasscow Rangers: Çok iyi bir tespit.Çok güzel bir parçaydı. "Devils Eyes(Paris)" adlı parçayı biraz görgüsüzce bulsam da seviyorum.

henryfool: Dananın kuyruğunun koptuğu yere geldik Glasscow Rangers!Albüm single'ı olan "Devils Eyes" da aşırı gürültülü bir parça. Keman sesi çok dominant ve leadgitar riffi de aralar da sert bir şekilde bu ortamı tetikliyor.

Glasscow Rangers: İki saattir gürültülü diyoruz ama bu parça gerçekten single olmayı hakediyor. Çok başarılı sıradışı bir şarkı. Aynı görgüsüz versiyonu gibi güzel:). "Le 65 ism"i sevmedim ama.

henryfool: Amerikan köylülerini mest edecek bir parça var sırada: "Roughhouse Blues". Country bir parça olmuş sanki.

Glasscow Rangers: Bırak o iğrenç müziği Amerikan köylüleri dinleyip hoplaya hoplaya dans etsin:)

henryfool: Buck 65 gayet seviyor ama. Bu parça da neşeli havasıyla dikkat çekiyor. Country ile başlayan sound yerini piyanolu daha efendi bir tarza terkediyor ama bizim gibi country düşmanlarını mutlu edemiyor:)

Glasscow Rangers: Var mı başka parça??

henryfool: Hayır bitti.

Glasscow Rangers: Bu albümden sora elim köşedeki rafta duran "The Square"e gidiyor resmen.

henryfool: O kadar kötü müydü???

Glasscow Rangers: Hayır ama "The Square"i dinleyen hiç kimse bu albümü beğenmez. Sohbet için teşekkürler.

henryfool: Yine yapalım bunu...
[RATING]:
Rap & Rhyme: 3
Beat & sound: 2buçuk
TOTAL: 3

Hiç yorum yok: