Cartel furyasıyla yayınlanan gizli kalmış Türkçe Rap albümlerinden biri de Le Cadro'ya aittir. Bu albümü ilk kez 1999 yılında dinlemiştim.
O yıllarda böyle bir albüme ulaşmak gerçekten inanılmaz zordu. Çünkü İnternet; IRC'de chat yapmaktan başka hiçbir işe yaramıyordu. Bütün kasetleri organik yönden temin etmeniz gerekiyordu. Kaset bulmak zordu. Çekme kaset bulunmuyordu. Orijinal kaset zaten hiç bulunmuyordu. O dönem kasetçi rafında Hedef 12'nin Tam İsabet albümünü bulmak küçük çaplı bir mucizeydi. 2000 yılında Bir Başka Melodi'nin Türk Milleti albümünü kaset sepetinde bulduğumda yaşadığım mutluluğu Rapidshare'den albüm mp3'leri indirip, 15 dakika dinleyip silen bir güruhun anlaması pek mümkün değil...
Madem bu kadar anlattık. O yıllara dair ilginç bir anektodu da eklememek olmaz.
2001 yılında bir arkadaşım vasıtasıyla elime bir kaset geçmişti. İçinde yıllardan beri hiphop ortamında efsaneye dönüşen Cartel'in demo şarkısı vardı. Herkes bu şarkıdan bahsediyordu. Fakat şarkı asla bulunamıyordu. Berbat bir çekimdi ama Cartel Geliyor!'u en sonunda bulmayı başarmıştım! Bu hisleri; o yılları yaşayanlar, eskiler daha iyi anlayacaktır. Kasedin içerisinde daha önce hiçbir yerde yeralmamış demolar da bulunmaktaydı.
Bir gün Ankara'da toplandık. 2002 yılıydı. O zamanlar ünlü bir sitenin editörü olan bir arkadaş vardı. Türkçe rap'ten başka hiçbir şey dinlemezdi. Şimdi DJ olmuş :)
Neyse. Bu arkadaşımızın sağlam bir Türkçe Rap albümü vardı. Kimseye de koklatmazdı :) Varlığını bu koleksiyona borçlu gibiydi :)
Kendisine elimde Cartel Geliyor! var dediğimde çılgına dönmüştü. Ben onun yaptığını yapmak yerine kasedin bir kopyasını ona vermeyi tercih ettim. Yanlış yapanlara yanlışla karşılık verecek değildim. Bana uzun süre teşekkür etmişti :) Şimdilerde bazen dergilere, internet sitelerine otorite havalarında yazı yazıyor. Geçenlerde bir dergide yazısını gördüm. 8 sene önce bir sitede yazdığım bir yazının temasını da aynen almış. Yıllardır yazdığım yazılar çalındığı için alışkınım. Bu yüzden pek şaşırmadım.
İşte hayat böyle. Birileri üretir, birileri çalar :)
************************************************
Albüm "İçerideki Türkler"in şahane introsuyla benziyor. 93'te release edilmiş AmeriKKKa'z Most Wanted'da böyle sert bir mizansenle başlıyordu.
Şarkı, albümün en iyi 2-3 parçasından biri. Daha önceki yazılarımızdan birini hatırlayın (Bkz: Lirikal Öykü Tasarımı) Şarkıda şu an Türkçe Rap'in kanayan yarası olan storytelling mevzusu tam anlamıyla işlenmiş. Tabi o zamanlar bunun storytelling olduğu bile bilinmiyordu.
Şimdi şöyle bir durum var. İlginç bir paradoks:
Lirikal Öyküleme'nin alasını yapanlar adamlar; yaptıklarına Storytelling deyip, süslemeyi akıl edemezken; bunun çeyreğini bile yapamayan amatör gençler; iki laflarından birinde Storytelling diyorlar. Anlamsız.
"İçerideki Türkler" intro sonrası hızlı bir stringle başlıyor. ve bize anlattığı hikaye kapsamında: Almanya'da bir Türk isen hep suçlu sayıldığını; hapishane yönetiminin mahkumlara zulmettiklerini öğreniyoruz.
Tabi ister istemez insanın "hangi hapishane güzel ki"; diyesi geliyor. Meşhur Midnight Express filmini hatırlayın. Sanki dünyanın en kötü hapishaneleri, en kötü gardiyanları Türkiye'deymiş gibi bir durum lanse edilmişti. Öyle olmadığını "İçerideki Türkler" filmi sayesinde
Rap şiirini biraz kurcalarsanız içerisinde güzel pasajlar olduğunu göreceksiniz:
"Şimdi sen burdasın ve bir mahkumsun.
Adın bile yok artık,
0-1-9'sun!"
Sıradaki track "Elinde 5 Kart" yine albümün ağır toplarından. Sağlam bir intro ile başlayan şarkı; poker terimleri ve konuşmalı mizansen üzerine kurgulanmış. Türkçe Rap'te pek fazla anlatılmamış bir konuya değiniyor: Kumar batağına saplanmış bir adamın öyküsünü!
Klasik Turkish Style motiflere rastlamak mümkün. Fakat bu; yoğun melodi içerecek şekilde değil de; sampling ruhuna uygun bir şekilde kullanılmış.
Ekip; dinlenebilecek 3 tracki ilk sıraya dizmiş. 3. sırada "Tam Bizim İşimiz" var. Biraz ivme kaybetse de; Le Cadro'nun ilk 2 parça da gayet iyi kotardığı storytelling mantığını uygulayabiliyor. Bundan sonraki tüm trackler maalesef vasatın altında.
Beatleri incelerseniz; albümün ucuz bir dj programıyla yapılmış olduğunu farkedebilirsiniz. Beatler fazlasıyla kötü. Ne kadar kötü olabilir ki sorusuna "Kardaktan Haberler" adlı parça kesin yanıt olacaktır :)
"Bizde Melek Olmaz" adlı şarkının altyapısı ise Dr Alban'ın Hello Africa'sından alınmış. Şarkı zaten Vitamin'in parçalarına benziyor.
Albümün genel bir panoramasına bakarsak: Gangsta Hiphop'un, Pop/Türkü/Arabesk vokal ile sentezi denebilir. Öyküleme mantığına değil de; Pop vokale dayanan şarkıların hazmı gerçekten çok zor.
Grup dağıldıktan sonra ekibin elemanlarından Mehmet Borukçu yoluna milliyetçi temalara ağırlık vererek devam etti.
Albüm ne kadar pespaye olursa olsun. 15 sene öncenin zor şartlarında, 3 tane örnek gösterilecek parça yapmış olmaları bile Le Cadro'ya saygı duymayı gerektirir. Müzik ve Albüm kaydı; 3 oda evimizdeki bilgisayarımızda yapılmıyordu. Bunların hepsi stüdyo kaydı, para ve fazlasıyla çaba demekti. Bu son sözlerimin önemini Kabus Kerim'in röportajını izleyenler daha iyi idrak edecektir.