Doksanlı yıllarda ve 2000 yılının ilk çeyreğinde boy göstermiş birçok grup bu konu üzerinde durdu. Bazıları hala "rap isyandır, öfkedir, o'dur bu'dur" diye tarih öncesi söylevler yapıyor mudur acaba?! Rap en temel deyişiyle; 'insanın kendini ifade edebilmesi' için ortaya çıkmış bir akımdır. Gerçekten de rap müzik ile birçok kişi düşündüklerini direkt bir şekilde ifade edebildi. Halk düşmanı olarak adlandırılan Malcolm X'i ikon kabul eden efsanevi grup, isimlerinin manası sorulduğunda, "eğer o halk düşmanıysa; biz de halk düşmanıyız" diyordu. gerçekten de PE, bütün şarkılarında ırk ayrımcılığından net bir şekilde bahsetmiştir.
PE'ye nazaran daha gangsta takılan efsanevi hiphop artisti Tupac Shakur da, "Chances"ta çok elzem bir konudan bahsediyordu. Ama "Toss It Up" şarkısında, bu sefer konu daha minimaldi: hasmı; Notorious BIG ve kankalarıydı ve söylediği sözler yenilir yutulur şeyler de değildi açıkçası!
Minneapolis'li rap duosu Atmosphere'ın rhymer'ı Sean Delay, Lucy Ford EP'deki "If I Was Santa Claus"da belki de rap dünyasının en romantik aşk şarkılarından birini yazmıştı. Hem de hiç RNB ve Pop'a başvurmadan, sadece muhteşem lirikleriyle. Son albümlerindeki şarkısı; "Puppets"ta da durum farklı değildi açıkçası...
***********************************************
Türkçe Rap'te Öykü Tasarımı
2000 yılından sonra Türkçe Rap'te lirikal bir devrim oldu. Artık şarkıların anlattığı bir şey yoktu. Bir sürü kelime oyunları, benzetmeler, fleksler vardı. Bol scratchli altyapılar vardı. Bu dönüşümde, Fuat'ın Türkçe Rap'te abstract hiphopu ilk kez denediği "Hassickdir?!" adlı teypin etkisi çok fazladır. Çünkü abstract; bir nevi kelimeleri kullanma sanatıdır. Anlamsız gibi görünen bir sürü ilginç kelime postmodern bir rap şiiri yaratır. İyi bir rhymer yazdığı sözlerle zihinleri harekete geçirir. Beatler sadece bu sözcükleri desteleyen yan ögelerdir.
Hassickdir'den bir pasaj:
"Ayaklar üzerine diktiğin, elle tutulur, götle yıkılır imparatorluğunun karşısında bazı güçler olduğunun anlamanın vakti geldi de geçiyor!"Hassickdir'den bir pasaj:
Bu kadar sağlam bir mesajı, bu kadar farklı bir şekilde vermek? Kesinlikle çok etkili!
Abstract Hiphop, Türkçe Rap'te bir süreçti. Bu süreçte kültürü bu şiirleri yazmaya yeten seleksiyondan geçmeyi başardı. Fakat maalesef 200 meshlik bir eleğin üstünde kalanlar gibi; bu stilde hiç kimse eleğin üstünde kalmayı başaramadı. ve sonuçta Türkçe Rap, kendi temel özelliğini; storytelling'i, yani öykü anlatıcılığını kaybetti. İmkanlar da artmıştı üstelik! Artık gençler evlerinde ses kartı iyi olan bir bilgisayara kurdukları müzik programlarıyla ve bir mikrofonla şarkı yapabiliyorlardı...
Türkçe Rap'in başladığı noktaya dönelim. 1990-2000 arasındaki epizota. Bu süreçte mc'ler stüdyolara çok ciddi paralar harcadılar. Bir şarkı yapmak gerçekten çok zordu. Bir prodüktör bulmak çok zordu. Bilmem kaç byte'lık amigalarda yaptıkları beatlere söylediler. Rap, beat, müzik hepsi bir yana şarkıların bir öyküsü ve bir ruhu vardı. Şimdiki gençler mc'lerin tam aksine!..
Şimdi geçmişe dönüp, bazı Türkçe Rap albümlerindeki storytelling'i inceleyelim:
Islamic Force - Mesaj (1997)
Islamic Force, Turkish Hiphop'ın en büyük gruplarından biridir. Temel aldığı model; Turkish motiflerin Amerikan motifleriyle entegrasyonudur. Bunu tematik öykülerle birleştirmiştir.
Şarkılarında, Alman halkını eleştirdiği kadar çeteleşmiş Türk gençlerini de eleştirir. Uyuşturucuya da değinir. Müzik alemindeki kendi sıkıntılarına da. Diskoya da gider, yer sofrasında yemek yemeye de.
Islamic Force'un müziğini, anlattıklarını anlayamıyor olmak; bir rap dinleyicisi için çok handikap, çok büyük eksiklik...
Selamün Aleyküm: Köylerinden çıkıp, Almanya'ya yerleşen ilk nesil; cahil oldukları için Almanlar tarafından küçümsendiler. Bu insanları Almanlar istedikleri gibi kullanabileceklerini düşündüler. Ama o insanlar orada zekalarını kullanarak tutundular, zengin oldular. Bu sefer; psikolojik baskıyla orada yaşayan Türkleri ezmeye çalıştılar...
Mesaj: "Para kazanmak uğruna çocuklarıyla bile ilgilenmeyi unutan insanların çocukları uyuşturucuya başlıyor" diyor şarkıda. Uyuşturucu ile ilgili bir bütün sorumluları şarkının öyküsüne yerleştirip, eleştiriyor.
Yağma Sofrası: Tevfik Fikret'in meşhur; "Han-ı Yağma" şiirinden esinlenerek, devlet yöneticilerinin rüşvet yemesini eleştiriliyor.
Anaları Ağlatan: Almanya'da gangsta takılan gençler eleştiriliyor. Belli bir zümrenin içinde çeteleşen gençler; cinayete karıştıklarında; üzülen sadece kendileri ve anaları oluyor.
Para: Baba parası yiyen zengin bir genç ve ona nasihat veren 2 kişinin hikayesi. Şarkıda anti-materyalist bir yaklaşım mevcut.
Bektaş & Sırtlan - Satırlarımıza Başlamadan (2005)
Oldschool babalardan Bektaş'ı çok severiz. Bazıları Erci E'nin Sohbet'indeki nefis liriklerinden bilir. Bazıları da Maffay'la Cartel'deki efsanevi performansından. Ama kuşkusuz, Bektaş çok daha eskilere dayanır. İşte eskilerden biri olan Bektaş, 2005 tarihli bu albüme doksanlar tadı katmış. Biraz arabesk sosu fazla olsa da; şarkılardaki hikayeleri dinlerken albümün süresi kısa geliyor. Aslında hiç de değil...
Tomar Bey: Albüm firmalarının müzisyenlere bakış açısı, örneklerle eleştiriliyor. Müzik piyasasındaki kokuşmanın temel sebebine değinilmiş.
Özür Dileriz: Bektaş ve Sırtlan geçmişe dönelik pişmanlıklarını anlatıyorlar. Şarkı; bir nevi günah çıkarma.
Nefret - Meclis-i Ala/İstanbul (2000)
Nefret'i, Doksanlardan kalan son storyteller'lardan biri olarak kabul edebiliriz. Doksanların son çeyreğinde kurulan grup; demolardan sonra, Yeraltı Operasyonu'nda adını geniş kitleye duyurmuştu. Meclis-i Ala'da uzun bir birlikteliğin ilk ürünü var. Şarkılar genel olarak underground hiphop ekiplerinin sorunlarına dayanıyor. Bununla birlikte insandaki mutsuzluk duygusunu yansıtan müthiş şarkılar var. Nefret'i oluşturan ekibin, bu ilk çalışmasındaki tadı, ikilinin sonraki hiçbir albümünde alamadık. Birlikte ya da ayrı...
Yeraltında Yaşamak: Underground rapperların sıkıntıları, French Style liriklerle magazin dünyasına giydiriyorlar:)
Doğanın Kanunu: Hedef 12'nin Doğanın Yeşili şarkısıyla birlikte doğa üzerine yazılmış nadir Türkçe Rap şarkılarından biri. Doğaya zarar veren faktörlerin en başında insanlar olduğu -özellikle- vurgulanmış.
Dünya ve Para: Para ve İnsanlık üzerine derin bir söylev. Dr Fuchs'un Uçan Silahlar'dan beri denediği gangsta stil; şarkıya fazlasıyla hakim.
İntihar: Türkçe Rap'in kıymeti bilinememiş nadide parçalarından biri. Şarkıda 2 karakter var. Biri intihar etmek istiyor. Arkadaşı ise onu intihardan vazgeçirmeye çalışıyor. Nefis bir öykü, nefis bir battle, muazzam bir parça!
Le Cadro - Bizden Söylemesi (1996)
Almanya'da kurulmuş gruplardan Le Cadro; ilk albümünden sonra dağıldı. Bu albümde rapping ve altyapılar biraz sıkıntılı olsa da; albümlerinde dinleyicinin ilgisini çeken sözler yazmışlar. Sözler siyasi, sosyal ve gangsta kültürünü ele alıyor.
İçerideki Türkler: 20 yıllık Turkish Hiphop tarihinin en ilginç şarkılarından biri olsa gerek. Almanya'da hapse giren Türklerin hapishanede yaşadıkları sıkıntıları anlatılmış.
Elinde 5 Kart: Bir önceki durum bu parça için de geçerli. Kumarla ilgili yazılmış en detaylı rap şarkısıdır Elinde 5 Kart. Hem de yüzeysel değil, tumturaklı örneklerle!
Bize Cadro Derler: Almanya'daki sokak yaşantısına göz atan gangsta style şarkılardan biri.
Sert Müslümanlar - Ay-Yıldız Yıkılmayacak (1998)
Kimileri küçümse de; gangsta stilini icra eden gelmiş geçmiş en iyi gruplardan biridir Sert Müslümanlar. Şarkılarında genel olarak çete hayatından, islami mavzulardan ve Almanya'daki gurbetçilerin yaşadığı sıkıntılardan bahsetmişlerdir. Bütün albümlerinde müslüman olmayanlara ve Almanlara karşı çok sert faşizm öğeleri içeren lirikler mevcuttur.
Gerçeklerin Şarkısı: Evinden alınıp, kodese tıkılan bir gencin hapishane macerası. Bazen son pişmanlık fayda etmiyor...
Solingen: Meşhur "Solingen Faciası"na atıfta bulunan şarkı, gerçekten çok sert sözlere sahip. Solingen Olayı'nı konu edinen parçada, Nazilere çok sert mesajlar mevcut.
Vuran Kırana: Turkish Hiphop'un en güzel battle raplerinden biri. Anlaşılan; grubun Karakan'la ciddi problemi var. Şarkının nerdeyse tamamı Karakan'a hitaben yazılmış!
Katil: Almanya'nın sokaklarında geçen ilginç bir gece. Şarkı, klasik gangsta öyküsüyle başlıyor, son kısmında ütopik ve ilginç bir hal alıyor:)
Gerçeklerin Şarkısı: Evinden alınıp, kodese tıkılan bir gencin hapishane macerası. Bazen son pişmanlık fayda etmiyor...
Solingen: Meşhur "Solingen Faciası"na atıfta bulunan şarkı, gerçekten çok sert sözlere sahip. Solingen Olayı'nı konu edinen parçada, Nazilere çok sert mesajlar mevcut.
Vuran Kırana: Turkish Hiphop'un en güzel battle raplerinden biri. Anlaşılan; grubun Karakan'la ciddi problemi var. Şarkının nerdeyse tamamı Karakan'a hitaben yazılmış!
Katil: Almanya'nın sokaklarında geçen ilginç bir gece. Şarkı, klasik gangsta öyküsüyle başlıyor, son kısmında ütopik ve ilginç bir hal alıyor:)
Kara Öfke - Kara Öfke (1999)
İzmir'li rap grubu Kara Öfke, çıkardıkları bu ilk ve tek albümleriyle hardcore-west stilini gangsta ile harmanlamış. Şarkılarda Cypress Hill ve Ice-T gibi efsanevi rapperların havası hissediliyor. Ritmi yakalamak için sözcükleri komik bir şekilde uzatarak söylemişler. Albümü dinlerken -kısmen- mesaj vermeye çıkardıklarını da görüyoruz.
Gecekondu Çocuğu: Aslında ciddi bir sorundan bahsediyor Kara Öfke bu şarkıda. Varoş mahallelerinde yaşayan gençlerin, kolay yoldan zengin olmaya çalışırken, yaşadıklarından bahsediliyor. Turkish Hiphop'un şiirlerine düşmüş nadir temalardan biri olsa gerek.
Değeri anlaşılamamış bir albümdür Alt Tabaka. G tarzının en güzel örneklerinden biri verilmiştir. Almanya'daki Türklerin, Naziler ve Almanlar tarafından ezilmesinden ziyade; Türklerin kendi kültürlerine ve yaşantılarına odaklanmışlardır. Oradaki hayatı, gençlerin kendi iç ve dış bunalımlarını analitik şekilde yansıtmışlardır. Çuvaldızı Almana değil daha çok kendine batırmış bir albümdür Alt Tabaka. Bu açıdan 3. nesil tarafından yayınlanmış Turkish Hiphop albümlerinin yanında çok ayrıksı bir noktada olduğunu söyleyebiliriz.
Çözümlerde Felaket: Nefret'in İntihar şarkısının tadını veren bir şarkı. Belki İntihar şarkısına ilham veren şarkı bile olabilir bu nefis track...
Hayattan kopmuş, işsiz, mutsuz, kendini alkole vermiş bitik bir genç var. Maskara, ilk bölümde, genci bu tutumundan dolayı çok sert şekilde eleştiriyor. Hakarete varan bu eleştirilerden sonra 2. bölümde, Seyn, olaya farklı bir açıdan bakıyor. Sanki Maskara'ya cevap verir gibi gencin hayatını anlatıp, gencin haklı olduğu taraflar da olduğunu belirtiyor.
Türk aile yaşantısındaki sorunların temelini Anne-Babab konseptiyle anlatan bu şarkı Alt Tabaka albümünü sevmek için sayısız nedenden biridir.
Vay Genç: Almanya'da 3. nesil gençlere getirilen ciddi bir eleştiridir Vay Genç. Karakter betimlemesi ve öyküleme; tam da doksanlardaki Türkçe Rap şarkıları tadında.
Nesiller: Kesinlikle Mastika'nın en iyi parçası. Almanya'daki 3. nesilin yaşadıklarını anlatırken, sokak yaşantısından ve Türk kültüründen beslenen şarkı; Turkish Hiphop akımının en sağlam gangsta parçalarından biri olarak kabul edilebilir.
Deli Olacam, Fıttıracam: Mastika'nın albümlerinden en güzel şarkılarından biri olsa gerek. İstanbul'da işe gitmek için yola çıkan bir adamın sinir bozucu maceraları anlatılıyor. Tüm bu öykü dahilinde İstanbul'un kaotik yapısına ciddi eleştiri getirilmiş. Şarkının beatleri zayıf olsa da rhyme etkisiyle kendini dinlettirebiliyor.
Fakat şarkıda bir hata var. 1997 yılında Türkiye'de idam cezası kaldırılmıştı.
Bizim Mahallede: Şarkı; geçmişe, Peyk ve Maskara'nın gençlik yıllarına dönüyor. İki mc hayatlarının kesitlerini anlatırken, Almanya'daki gençlik, mahalle ve çete kültürüne de odaklanıyor. Her şey gayet iyi, nakaratta rnb vokal yapmaya çalışan kargayı saymazsak tabii:))
Liseli Genç: Bu kadar şarkı yazmışken Yener'i yazmasak çok ayıp olur. Lise okurken, kötü arkadaşlarla tanışan ve uyuşturucuyla alışan gencin öyküsü kesinlikle muhteşem. Şarkı "seni okutmak için baban ceketini sattı" bölümde mental olarak zirveye ulaşıyor...
Töre: Yener'in, Liseli Genç ile birlikte ilk dönem demolarında yer alan şarkılardan biridir Töre. Buram buram east coast kokan şarkı; töre cinayetlerine yine çok duygusal bir açıdan yaklaşmış ve şarkı aynı Töre cinayetlerindeki son silah darbesi gibi; son sözünü, son beatini vurup bitmiş. Fade out'suz, aniden...
Kuşu Kalkmaz: Feminizmi önemseyen nadir rap şarkılarından biridir. Ghettolarda yaşayan kadınların çektiği çileyi biraz sert bir üslupla dile getirmiş Songül Aktürk.
Hümanizm: Anlayabilene!
Almancı Yabancı: 1. nesilin Almanya'ya gitmesinden, 3. nesile kadar olan sancılı süreci anlatan nefis bir Karakan şarkısı. Tam anlamıyla panorama...
Kapıkule'ye Kadar: Storytelling olayının belki de en doyurucu örneklerinden biri. Dinleyici olarak, resmen Alper ve Kerim'in ailesiyle Türkiye'ye yola çıkmış gibi hissediyoruz. Almanya-Türkiye arasındaki maceraları sanki oradaymışız gibi yaşıyor. Şarkı, Al Sana Karakan'ın peak yaptığı anlardan biridir.
Anam: Mt'nin 18 Yaşım adlı parçasıyla birlikte annelere yazılmış en güzel rap şarkılarından biri. Tüm evlatlar hata yapar...
Devam edecek...
Gecekondu Çocuğu: Aslında ciddi bir sorundan bahsediyor Kara Öfke bu şarkıda. Varoş mahallelerinde yaşayan gençlerin, kolay yoldan zengin olmaya çalışırken, yaşadıklarından bahsediliyor. Turkish Hiphop'un şiirlerine düşmüş nadir temalardan biri olsa gerek.
Mastika - Alt Tabaka (1997)
Değeri anlaşılamamış bir albümdür Alt Tabaka. G tarzının en güzel örneklerinden biri verilmiştir. Almanya'daki Türklerin, Naziler ve Almanlar tarafından ezilmesinden ziyade; Türklerin kendi kültürlerine ve yaşantılarına odaklanmışlardır. Oradaki hayatı, gençlerin kendi iç ve dış bunalımlarını analitik şekilde yansıtmışlardır. Çuvaldızı Almana değil daha çok kendine batırmış bir albümdür Alt Tabaka. Bu açıdan 3. nesil tarafından yayınlanmış Turkish Hiphop albümlerinin yanında çok ayrıksı bir noktada olduğunu söyleyebiliriz.
Çözümlerde Felaket: Nefret'in İntihar şarkısının tadını veren bir şarkı. Belki İntihar şarkısına ilham veren şarkı bile olabilir bu nefis track...
Hayattan kopmuş, işsiz, mutsuz, kendini alkole vermiş bitik bir genç var. Maskara, ilk bölümde, genci bu tutumundan dolayı çok sert şekilde eleştiriyor. Hakarete varan bu eleştirilerden sonra 2. bölümde, Seyn, olaya farklı bir açıdan bakıyor. Sanki Maskara'ya cevap verir gibi gencin hayatını anlatıp, gencin haklı olduğu taraflar da olduğunu belirtiyor.
Türk aile yaşantısındaki sorunların temelini Anne-Babab konseptiyle anlatan bu şarkı Alt Tabaka albümünü sevmek için sayısız nedenden biridir.
Vay Genç: Almanya'da 3. nesil gençlere getirilen ciddi bir eleştiridir Vay Genç. Karakter betimlemesi ve öyküleme; tam da doksanlardaki Türkçe Rap şarkıları tadında.
Nesiller: Kesinlikle Mastika'nın en iyi parçası. Almanya'daki 3. nesilin yaşadıklarını anlatırken, sokak yaşantısından ve Türk kültüründen beslenen şarkı; Turkish Hiphop akımının en sağlam gangsta parçalarından biri olarak kabul edilebilir.
Deli Olacam, Fıttıracam: Mastika'nın albümlerinden en güzel şarkılarından biri olsa gerek. İstanbul'da işe gitmek için yola çıkan bir adamın sinir bozucu maceraları anlatılıyor. Tüm bu öykü dahilinde İstanbul'un kaotik yapısına ciddi eleştiri getirilmiş. Şarkının beatleri zayıf olsa da rhyme etkisiyle kendini dinlettirebiliyor.
Fakat şarkıda bir hata var. 1997 yılında Türkiye'de idam cezası kaldırılmıştı.
Bizim Mahallede: Şarkı; geçmişe, Peyk ve Maskara'nın gençlik yıllarına dönüyor. İki mc hayatlarının kesitlerini anlatırken, Almanya'daki gençlik, mahalle ve çete kültürüne de odaklanıyor. Her şey gayet iyi, nakaratta rnb vokal yapmaya çalışan kargayı saymazsak tabii:))
Yeraltı Operasyonu (2000)
Liseli Genç: Bu kadar şarkı yazmışken Yener'i yazmasak çok ayıp olur. Lise okurken, kötü arkadaşlarla tanışan ve uyuşturucuyla alışan gencin öyküsü kesinlikle muhteşem. Şarkı "seni okutmak için baban ceketini sattı" bölümde mental olarak zirveye ulaşıyor...
Töre: Yener'in, Liseli Genç ile birlikte ilk dönem demolarında yer alan şarkılardan biridir Töre. Buram buram east coast kokan şarkı; töre cinayetlerine yine çok duygusal bir açıdan yaklaşmış ve şarkı aynı Töre cinayetlerindeki son silah darbesi gibi; son sözünü, son beatini vurup bitmiş. Fade out'suz, aniden...
Sultana - Çerkez Kızı (2000)
Kuşu Kalkmaz: Feminizmi önemseyen nadir rap şarkılarından biridir. Ghettolarda yaşayan kadınların çektiği çileyi biraz sert bir üslupla dile getirmiş Songül Aktürk.
Hümanizm: Anlayabilene!
Karakan - Al Sana Karakan (1998)
Almancı Yabancı: 1. nesilin Almanya'ya gitmesinden, 3. nesile kadar olan sancılı süreci anlatan nefis bir Karakan şarkısı. Tam anlamıyla panorama...
Kapıkule'ye Kadar: Storytelling olayının belki de en doyurucu örneklerinden biri. Dinleyici olarak, resmen Alper ve Kerim'in ailesiyle Türkiye'ye yola çıkmış gibi hissediyoruz. Almanya-Türkiye arasındaki maceraları sanki oradaymışız gibi yaşıyor. Şarkı, Al Sana Karakan'ın peak yaptığı anlardan biridir.
Anam: Mt'nin 18 Yaşım adlı parçasıyla birlikte annelere yazılmış en güzel rap şarkılarından biri. Tüm evlatlar hata yapar...
Devam edecek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder