12 Temmuz 2011 Salı

Sagopa Kajmer - Saydam Odalar (2011)


Yetişmek pek mümkün olmasa da; Sagopa Kajmer diskografisi genişlemeye devam ediyor. Önceki yıllarda, diskografinin pik yaptığı KİTS'in detaylı bir muhabbetini yapmıştık. Aradan uzun zaman geçti  ve galiba yeni bir SK albümü kritiği yapmanın vakti geldi. Saydam Odalar 2011...

Sagopa Kajmer diyince aklıma sadece Mic Check sözcüğü geliyor. O, Nefret, Statik'le birlikte jamlare giden şapkalı adam geliyor. Rapor 2'nin klibinde oynayan adam geliyor. Mütevazı olmasa da; en azından öyle görünen bir adam geliyor. Sene 2011, köprünün altından akana sadece su demek yeter mi bilinmez. Nehirler aktı, çağlayanlar çağladı...

Public Enemy ve Hardcore-East Style'dan esinlenen Mic Check, Silahsız Kuvvet ile çıktığında Türkçe Rapin kodlarını iyi kullanmıştı. Klasik Türk Motiflerini, Hardcore East Style ile sentezlemiş, bu şekilde emsallerinden farklı bir yere konuşlanmayı başarmıştı. Ama onun bir avantajı vardı. Beraber jamde mikrofon paylaştığı arkadaşları DJ olmak için üstün bir çaba harcarken onu bunu yapmasına gerek yoktu, çünkü o zaten DJ'di. Her ne kadar gece radyoda çıkıp, "ben DJ Mic Check" deyip, yabancı pespaye pop parçalarını sunsa da! 

*********************

Mic Check'te ilk değişim Mobb Deep'vari bir still kullandığı Pesimist EP'de görülmüştü. Hell On Earth'teki beatlerin benzerlerini (belki de aynılarını?), neredeyse aynı Psychedelic Sound ile yeniden yazmış ve karşımıza Pesimist EP gibi bir albüm çıkmıştı. Pesimist EP ciddi bir esinlenmenin, fotosentezi olsa da; bardağın dolu tarafından bakıldığında Turkish Hiphop Akımının bir dönüm noktası olarak kabul edilmelidir. İşte bir dışavurum, bir iç dökme albümü gibi çıkan proje bu minvalde büyüdü. Silahsız Kuvvet'in içinden doğan bir şey Silahsız Kuvvet'i yok etti. Hayat gerçekten sürprizlerle dolu!

2 yıl sonra Silahsız Kuvvet'in "İhtiyar Heyeti" albümünü alanlar büyük bir sürprizle karşılaşacaklardı: Pure East Coast beatleri gitmiş, yepyeni bir sound gelmişti artık. Mic Check'teki 2. değişim; Jedi Mind Tricks'in artık bir Independent hiphop başyapıtı kabul edilen "Violent by Design" albümünü dinlemesiyle yaşanmış olmalı. Bunu; Yunus Özyavuz'un, "İhtiyar Heyeti" ve "Sagopa Kajmer DEBUT" albümlerinde JMT'nin prodüktörü Stoupe'un kendine özgü stilini kullanmasıyla farkedebiliyoruz. Herhangi bir pop parçasındaki pop vokalini (veya enstrümanı) distorse edip, tekrarlı stringlerle background ve chorus'a yerleştirmek olarak tanımlayabileceğimiz bu üslup, o kadar efsane oldu ki; bunun Yunus Özyavuz gibi birini teğet geçmesi pek mümkün değildi zaten.

Yani Sagopa Kajmer'deki 2002 yılında oluşan ve günümüze değin gelen bu yeni sound; aslında "Violent by Design" albümüne dayanıyor diyebiliriz. Süreç öyle ilerledi ki; karşımıza Saydam Odalar gibi bir albüm çıkınca açıkçası hiç şaşırmadık. Ama işin aslı başka!

*********************

Albümde 7 şarkı, 16 track var. Aslında Saydam Odalar'a Galiba'nın single albümün ve yanına eklemlenmiş, 6 vasat parça olarak da bakabiliriz. Albüm "İnsafa Gel" diye bir parçayla açılıyor. Neyseki forward tuşu var:) Albümdeki tek güzel parça Galiba, gerçekten güzel bir melodi. SK bunu kendi çalmış olabilir. Eğer öyleyse takdire şayan. Nakarat yine pop. Pop da olsa; belli ki bu nakarata epey uğraşmış. Sonuçta ortaya dinlenebilir bir şarkı çıkarmayı başarmış Yunus Özyavuz. Evet bu bir artı, köşeye koyalım...

RZA'nın sıkıştığında Klasik Funk Sound'una başvurması gibi Sagopa da "Herkes"te yukarıda uzun uzun bahsettiğimiz sounda geri dönmüş. Distorse edilmiş sound yine backgrounda yapıştı. Maalesef bu şarkı da kaliteye efektif bir katkıda bulunamıyor.

Kolera'nın Ayben'le ne sorunu var? Nasıl bir sorunu var ki; 5 yıldır çözemedi. O bıkmadı, dinleyiciler olarak biz bıktık. "Bu İşlerden Elini Çek"te, Kolera; kızın ne burnunu estetik yaptırmasını bırakmış, ne aşk hayatını ,ne de kibirliliğini, yalancılığını...Neden bu nefret. Birisi bize de söylesin:)

Albümde gördüğünüz gibi rap ihtiva eden unsurların incelenecek pek bir tarafı yok. Bunların bonus olarak konulduğunu Galiba'nın remikslerini dinleyince daha iyi anlıyoruz. Yunus Özyavuz, remikslere gerçekten özenmiş. Albümün bu 2. bölümünde gerçekten çok başarılı düzenlemeler mevcut. Oryental başlayıp sonradan "goa", "psybient" tadı da veren "Mickolodium Mix", dans kurslarının gözdesi olacak (:D) "Flamenco Mix", yoğun "triphop" etkisinin olduğu "Banjo Mix" ve "80's Groove Mix" dinlenebilecek remiksler olmuş. 

Galiba şarkısında sürekli "kasva" demesi ve şarkının bir yerinde acı acı "Sagopaaağğğ" demesi Galiba şarkısının tadını kaçıran unsurlar. Bunları da söylemeden geçmek olmaz.

Sonsöz (Eteğimizdeki taşları dökelim):
Sagopa Kajmer, gördüğümüz kadarıyla rap dinlemeyen kitleye de yaklaşmayı hedeflemiş. Remikslerin soundlarına ve bazı parçaların rap ihtiva etmemesine bakılırsa; bu konuda tereddüt etmeye gerek yok. Bu remiksler albüm satışı için pozitif bir etki yapar mı. Evet yapabilir. Nerdeyse albümün yarıdan fazlası rap ihtiva etmiyor çünkü! Sagopa Kajmer sound geçişi yapmayı düşünüyor ve bu bir nabız yoklaması olabilir mi? İhtimaller dahilinde...

Yunus Özyavuz'un ulaştığı nokta artık bir gerçeği itiraf etmeyi gerektiriyor. Vokallerin nakaratlarının rapten uzaklaşmasından sonra, soundun da hiphop stilinden uzaklaşması çok ilginç?! Bu tesadüfi bir durum olabilir mi? Belki de Mic Check, artık rapi bırakıp, pop ve elektronic tabanlı albümlere prodüktörlük yapmalı. Bu şekilde (evrimleşen müzikal tarihçesinde) hem kendini rap müzikle kısıtlamış olmaz, hem de daha çok para kazanır. Bu albüm bize ciddi ciddi bunları düşündürttü ve resmen Erol Mütercimler gibi komplo teorisi yaptık. Hep birlikte göreceğiz gelecekte ne olacağını. Ama kesin bir gerçek var ki; Sagopa Kajmer'in müzikal eğrisi explonansiyel bir düşüşte ve eğrinin belini kırmak için acilen bir şeyler yapması gerekiyor...

Editörün Notu: 3