30 Aralık 2009 Çarşamba

Hijack - The Horns Of Jericho (1991)


İngilizler ilginç insanlar. Neye ellerini atarlarsa kendine özgü bir stil yaratıyorlar. Sinemada ve müzikte bunu birçok örneğini gördük. En basitinden; Rock müzik için örnek verebiliriz; Britrock diye bir tür oluşturdular. Rock dinleyen kesimin bir bölümü, şu an sadece britrock dinliyor.

Hiphop'un köklerinin atıldığı, seksenlerdeki oldschool müzikten etkilenerek bazı gruplar kuruldu. Bu grupların ilk kayıtları seksenlerin sonunda günyüzüne çıkmıştır.
Sonraları British Hiphop ya da kısaca Britcore adı verilecek olan akımın babaları arasında; Gunshot, Son Of Noise, Hardnoise ve en önemlisi Hijack yeralmaktadır.


Style olarak; çok hızlı akan flowlar, hızlı stringler, lead, keyboard temelli synth melodilerinden oluşur. Hardcore stili oldschool ile harmanladığını da söylemek mümkündür. İngiliz Garage müziğinin bir sonucu olarak ortaya çıkmış olabilir. Fakat Britcore'dan etkilenerek bir çok electronic grubunun ve buna ilaveten bir çok yeni tarzın ortaya çıktığını söyleyebiliriz.
Grup; Kamanchi Sly, DJ Supreme, DJ Undercover, Ulysses, Agent Fritz ve Agent Clueso'dan oluşuyor. İlgi gören ilk kayıtları; Dooms of Rap ve Style Wars'tan sonra gelen longplay; The Horns of Jericho; Hiphop DJ'leri için önemli bir başucu plağıdır. Zaten ekipteki sağlam DJ kadrosu da bunun emaresi.


Bu albümden alınan sampleları birçok hiphop albümünde duymak mümkündür. Çoğu Türkçe Rap dinleyicisinin dinlemiş olduğu Statik'in S2K on the Run parçasındaki ON THE RUN kısmı bu albümdeki bir parçadan alınmıştır örneğin. Örnekler çoğaltılabilir.
Albümün hiti; The Badman was Robbin olarak geçse de, aslında her parça ayrı bir hit...

Editörün Notu: 5+

29 Aralık 2009 Salı

Aesop Rock - Float (2000)


Bu sanatçıyı hiç duymuşmuydunuz? 2001 yılında olduğunuzu düşünün ve birisi size böyle bir CD veriyor. Herhalde bu isme ve kapağa bakarak, herhangi fikir yürütemezsiniz. Fakat Appleseed EP'yi dinleyerek yola başlamışsanız; idmanlısınız demektir. ve CD'yi discman'e takmak için sabırsızlanmaya başlarsınız...

Aesop Rock'ın kitleleri ilk olarak etkilemeye başlaması aslında Appleseed EP ile olmuştur. Kendine has kirli sesiyle, temiz ve akıcı bir rap yapıyor. Herşeyden önemlisi; edebi sanatların her öğesini kullanarak yazdığı rap şiiri, sözlerle yarattığı dünya ile bütünleşip, dinleyiciye için tarifi imkansız bir deneyim oluşturuyor. Appleseed EP'de bunu dinleyicilerine vermişti, 2000 yılında Mush Records'tan yayınlanan bu albüm, bize göre sanatçının kariyerinin doruk noktası.

 

[Sade fakat zekice hazırlanmış albüm kapağına dikkat ettiniz mi?!]
Blockhead ve Aesop Rock ortaya pure abstract, bir o kadar da strictly bir albüm koymuşlar. Albüm geneline sound olarak gitar ve vurmalılar hakim. O kadar bilinçli bir sound oluşturulmuş ki; enstrümanların canlı çalınmış olabileceğine dair bir izlenim oluşuyor. Kuvvetle muhtemel...
Albüm; Float'la açılıyor:
'So I heard y'all wanna float...'

 

Commencement Obedience At The Academy'nin nakaratının ana hattını sanatçının hayat görüşü olan "must not sleep, must warn others" cümlesi oluşturuyor. Zaten kollarında da bu cümlenin dövmesi mevcut.
Float'ta kuşkusuz kötü parça yok. Fakat en önemli parça; sözleriyle öne çıkan; How to Be A Carpenter. 
'So you want to be a carpenter, do you? 

Well it takes more than a hammer, boy, you're gonna need blueprints and a will to build, and...
'
Son parça; The Mayor And The Crook'un düzenlemeleri Appleseed EP'nin de altyapılarına destek veren Omega One'dan geliyor. Sample'da oriental bir stil hakim. Ali Baba & 40 Haramiler'den alınmış gibi bir havası var. Sound olarak albümün genel yapısına ters düşüyor, Fakat Ace yine güzel bir iş çıkarmış.
Albümün düetlerinde Atmosphere'dan Slug, Dose One ve Vast Aire var. Ace ve Slug'ın birlikte söylediği; I'll be OK'de adamımız sanki albümün özüne iniyor:
I'll be OK, I sing my song...
Editörün Notu: 5+

20 Aralık 2009 Pazar

Buldozer - Asıl Adım Hiphop (2002)


Buldozer; 2002 yılına kadar undergroundda bile adı bilinmeyen bir rapperdı. Bir anda çıkardığı bu albümle rap piyasasında şaşkınlığa neden olmuştu. Sonra 'aslında eskiden beri piyasa olduğundan' bahsetti??

Albüme tam anlamıyla Westcoast stili hakim. 1995-2000 yılları arasında yapılan Türkçe Rap parçalarındaki gibi bir sound var. Tuhaf??? Yayınlandığı yılda Türkçe Rapte mixing teknikleri çok farklı bir yöne doğru kaymaktaydı. Tam o dönem bu kadar vasat altyapılar içeren bir albümle karşılaşmak garip. Rafta 7-8 yıl saklandığını düşünüyorsunuz. Bu çalışma bahsettiğimiz yıllar arasında çıksaydı; bir ölçüye kadar kabul edilebilirdi. Ama 2002 yılı için tam bir hayalkırıklığı. Albümdeki tek dinlenebilecek parça; Öze Dönüş.

Tek kelimeyle: OLMAMIŞ!

Editörün Notu: 1,5

Sihir - Beşten Sıfıra EP (2001)


Almanya'nın Kuzey bölgesinden gelen Sihir'in ilk ve tek albümü. Albüm; mc'nin popüler döneminde underground olarak dağıtılmıştır. Fakat nedense sonrasında rap piyasasından tamamen kayboldu.
EP'de; şarkıdan çok skitle karşılaşıyoruz. Skitler dikkat çekici ama kes-yapıştır yönteminin dışında bir şey yok. Sihir; rap yapmada gösterdiği performansı bilgisayarın başında gösterememiş ne yazıkki. Albümün hit parçası; Buyrun'un introsunda; Sihir'in asıl mesleği olan taksi şöförlüğüne dair hoş bir anektod var. Bununla birlikte Yanlışa Gitme ve Sihir Geliyor'un da sağlam parçalar olduğunu söyleyebiliriz.
Sihir'in kendine özgü keyifli bir stili var. Bahsettiğimiz üç parçada bu tarzını tam olarak yansıtıyor. Fakat yine de albümde aşırı çiğ bir tat var.
Arşivlerden kaydı silinen bu albümü tekrar günışığına çıkarıyoruz...

Editörün Notu: 3

Şifre: Sihir'in albümlerinde şarkı aralarında yer alan inturlude ve mizansenlere rap dilinde ne ad verilmektedir.

MT - MT Vs Fuckworld (2007)


Hollanda'da yaşayan Murat Çam'ın undergroundda yayınladığı albümlerden biri. Rapper; 2000'li yılların ikinci çeyreğinde çıktığı rap sahnesinde ciddi hayran kitlesinde sahip oldu. Bunda; mc'nin düzgün vokali, tematik sözleri de etkili oldu. Ama asıl etki; hafiften arabeske kaçan sound ve vokal yapısıdır. Albüm; beat tekniği olarak yenilik ihtiva etmese de, sample ve sound ile bu açığı kapatmaya çalışıyor.

Daha önce bahsettiğimiz ağdalı sound; yer yer rhytm & blues ile füzyon oluşturuyor. Sample'larda; akustik gitar, piyano gibi evrensel enstrümanların dışında folklorik öğeler de mevcut. Liriklerde ise; genel olarak protest bir yapı var. Özellikle anti-globalist temalı parçalar dikkat çekiyor. Murat Çam; takıntısı olmuş; anne ve sıla özleminden bu albümünde de bahsetmiş. Albümün en büyük handikapı featuring performansının vasatın altında olması. Bazıları featuring desteğinin avantaj olduğunu sanıyorsa; bu albümdeki performansları inceleyerek; bu fikirlerini tekrar gözden geçirebilirler. Eğer düetler bir albüme katkı sağlayacaksa; bu RJD2'nun Final Frontier'ındaki Blueprint performansı gibi olmalı.


Adalet, Tolerans, Evrim Ve Rönesans, Sararan Son Güller Benim, Ana Ana albümün sağlam şarkıları.  Outrodan hemen önceki track; belki de MT'nin tüm diskografisindeki en iyi parça: 18 Yaşım. Murat Çam; 'anne özlemi'ni anlattığı bu parçada, adeta kalplere bir çizik atıyor. Eğer o gereksiz outro olmasaydı, Nefret'in Meclis-i Ala'sındaki meşhur kapanışını saymazsak; Turkish Hiphop tarihinin en iyi kapanışlarından birine imza atılmış olacaktı. Tecrübesizlik...

Editörün Notu: 4

Şifre: Sanatçının gerçek adı nedir?


15 Aralık 2009 Salı

Karakan - Al Sana Karakan (1998)


BİRİNCİ BÖLÜM:

Kitlelerce Karakan isminin ilk duyulması; 1995'teki Cartel projesiyle birlikte oldu. Ama işin aslı başka...

Grup; 1995 öncesinde Almanya'da Türkçe Rap'i domine eden ekiplerin başında geliyordu. O dönemde de fanatik hayranları vardı. Alper, Kerim ve Ahmet'ten oluşan Nürnberg ekibi partilerde ortalığı yıkıp geçiyordu. Alper Köksal'ın bir dönem King Size Terror grubu ile birlikte çalıştığı biliniyor. Burada g-style denediler, fakat vasat çalışmalar ortaya çıktı. Alper'in bu ekiple çalıştığını anlamak zor. Çünkü ortaya çıkan ürünün tadı ziyadesiyle yavan. O dönem Karakan ve King Size Terror arasındaki durum belli değil. Belki de KST; Alper Köksal için bir yan gruptu ve Karakan devam ediyordu.

Partilere çıkıyorlardı. Zaten albümleri olmadığı için onları jam haricinde dinlemek mümkün değildi. Karakan'ın organik dolaşıma giren tek ürünü; Defol Dazlak-Maxi Single'dır. O da dönemin sonunda; 1994'te yayınlanmış, hemen arkasından Cartel çalışması başlamıştır...

Cartel dönemi öncesi demotape'i Türkiye'deki müzik şirketlerine dinletmelerine rağmen olumlu tepki alamamışlardı. Bu kimilerine göre müzik direktörlerinin basiretsizliği. Aslında değil. Ülke bir süreç içindeydi ve o süreç dahilinde hiphop müziğin yeri yoktu Türkiye'de. Yonca Evcimik'in Abone albümü ülkenin en çok satan albümüydü mesela. Şimdi Abone'yi keyifle dinleyebilir misiniz. Ama Karakan'ı herzaman dinlersiniz. O dönemde müzik firmalarına bu müzik türünü anlatamadılar. Anlatmaları da zaten zordu. Rap diye bir şey yoktu çünkü. Üstelik dünyada milyonları etkilemiş bir müzik olan; rock bile Türkçe icra edilince satmıyorken. Daha 10 yıl önceye kadar Hammer Müzik'in sahibi Haluk Ataklı bile Türkçe Rock'ın başarılı olacağına inanmıyorum diye beyanatlar veriyordu. Bu şirket Nefret'in ilk albümünü çıkaran şirkettir?! Şirketler; pop müzik haricindeki bir müzik türünün halk tarafından dinleneceğine, para verilip kasedinin satın alınacağına ihtimal vermediler. O dönem böyle rijit bir düşünce vardı. Bu düşünceye aykırı olan; 1990 yılında albümü yayınlanan Grup Vitamin'i örnek verebiliriz yalnızca.

Karakan grubunun asıl şanssızlığı; Türk müzik piyasasının işte bu geçiş sürecini atlatmadığı dönemde varolmasıdır.



 Cartel'den sonra insanlar uzun süre Karakan'ın albümünü bekledi. Tam 3 sene! Burada inanılmaz bir prodüksiyon hatası yapıldı. Albüm yetişmese bile 4-5 parçalık bir EP yayınlanıp, Cartel'in etkisi devam ettirilebilirdi. İlk yayınlanan Erci E. albümü de fos çıkınca mainstream dinleyicisi bu müzikten iyice uzaklaştı. Sonra bir gün baktık ki; Kral TV'de Karakan klibi dönüyor. TV'de mafyavari giyinmiş 2 adam, bond çantalarıyla, limuzinlerde takılıyorlardı?! Başkaları ne düşünür bilinmez ama aklı başında rap dinleyicileri bundan hiç hoşlanmamıştı. Oldschool olduğunu iddia edip; oldschool ayakkabı üzerine dar kot giyen rapper da görmüştük ama Türk dinleyicisi olarak buna hiç alışık değildik. Hijack gibi gaz maskeleriyle çıksalardı, herhalde daha sempatik görünürlerdi. Başlarında ne prodüksiyondan, ne PR'dan anlayan insanlar vardı. En azından bunu anlamıştık. Eğer 95'te Cartel ile milliyetçi duyguları etkiledik, sert takıldık, bize boogiestyle, eşofman...oldskool-style bile yakışmaz, en iyisi takım elbise diye düşündülerse daha kötü. O zaman Uçan Silahlar zamanında Dr. Fuchs'un bir röportajında bahsettiği gibi düşünmek gerekir ki; bu hakikaten kötü...Albüm kapağı da bir rap albümü kapağı gibi değil. Rap dinleyicisini cezbetmiyor. Aksine kendinden uzaklaştırıyor. GZA'nın başyapıtı Liquid Swords'u, PE'nin Apocalypse 91'ı rap dinleyicisinin ilgisini çekebilecek albüm kapakları. Türkiye'de yapılmış en iyi albüm kapağı ise; Tunç Dindaş'ın hazırladığı Yeraltı Operasyonu'nun albüm kapağıdır. Mic Force'un meşhur albümü It Ain't Over'ının kapağı da g-style'ı sembolize etmesi açısından gayet başarılıdır.



İlk albümünü çıkaran rapperlar Shout Outs kısmında tüm rapper arkadaşlarına selam gönderir. Hele bu Karakan gibi bir grupsa! Kartoneti ilk açtığımda Methodman'in ilk albümü Tical'deki gibi dev bir listeyle karşılaşacağımı düşünmüştüm. Maalesef o konuda da yanıldık.Karakan'ın ilk albümünün dışı hiç iç açıcı değildi...
-----------------------------------------------

İKİNCİ BÖLÜM:

Albüm; Almancı Yabancı parçasıyla açılıyor. Can sıkan parçalardan biri. Lirikal olarak başarısız değil belki. Fakat sample'daki keyboardun insanı yorması, sert kickler parçayı katlanılabilir olmaktan çıkarıyor. Hemen ardından muhteşem Al Sana Karakan geliyor. Bu şarkıya daha iyi bir klip çekilebilirdi. Albümün olması gereken tek çıkış parçası. Stil de tam olarak Karakan'ı yansıtıyor.

Albümün en sağlam parçalarından biri de klasik "üfleyen" funky beatlere sahip; Hepsi Benim. Alper'e kardeşi Suikast featuringiyle destek veriyor. Suikast çok iyi bir rapper değil. Fakat bu parçada gerçekten çok iyi iş çıkarmış.

Evdeki Ses için yorum yapmaya gerek var mı bilinmez ama Kapıkule'ye Kadar için Türkçe rapin en iyi parçalarından biri diyebiliriz. Rhyme, vokal, beat, sound...Hangi açıdan bakarsak bakalım muhteşem bir parça. Tek gitar riffi üzerinde nakarata kadar giden bir melodi var. Gitar riffinden Erkin Koray'a ait bir parça olduğunu anlayabiliyoruz. Fakat şu "triptik" kelimesi gizemini hala koruyor:)

Albümün 2. single'ı Yağmur; Karakan'ın son kurşunuydu belki de. Çok iyi bir parça ama yazının en başından beri bahsettiğimiz durumlardan ötürü o da videoklip çöplüğünde kaybolup gitti. Yıllar sonra birisi çıkıp Karakan'ın Yağmur diye bir klibi daha vardı dediğinde çoğu kişi hatırlamayacaktı bile. İyi ki youtube çıktı...

Bundan 8 sene önce bir rap sitesine yazdığım yazıda bahsetmiştim: Kabus; Kerim Yüzer'in solo olarak seslendirdiği sağlam bir battle. Bu parça aslında Sert Müslümanlar ve Almanya'daki bazı gruplara battle amaçlı yazılmıştır. Şimdiki sinkaflı battlelar (diss?) ile kıyaslanınca Sert Müslümanlar'a da, Karakan'a da bu güzel battle için teşekkür etmek gerekir. Vuran Kırana da çok sıkı bir parçaydı.

Garip Anam parçasında da klasik beatleri duyabiliyoruz. Burada sample olarak "İkimiz Bir Fidanın" şarkısı kullanılmış. Nakaratı; Emrah'ın bir filmindeki repliğinden alınmış parça oluşturuyor. Albümün başından sonuna kadar inanılmaz sampling tekniği dikkat çekiyor. Kabus Kerim ve Alper Aga; Cartel'in neredeyse çoğu altyapısına imza atan Porno Ahmet'i hiç aratmamışlar. Bu parçaya kadar özellikle kaçındıkları tek stil ise scratching oldu. Zaten oldchool rapperların çoğu scratch'ten hoşlanmaz. Belki çok çok az...

Kankardeşler 2; ilkiyle kıyaslanınca sound ve stil olarak çok zayıf kalıyor. Ayrıca Parçanın bu kadar hızlı ritimle söylenmesine anlam vermek mümkün değil. Albümün en zayıf tracklerinden biri.

Albümün son tracki; Akşam Oldu sanki başka bir grubun şarkısıymış da araya karışmış gibi. Bir kere sound olarak alakasız bir yerde duruyor. Tüm albüm Barış Manço, Erkin Koray gibi sanatçıların şarkılarındaki Orient melodiler ile hazırlanmışken bu parçada çok farklı bir tat alıyoruz. Öze inildiğinde belki sound çok değişmiyor ama kickler, nakarattaki alaturka Bülent Ersoy sesi parçayı ilginç bir forma sokmuş. Daha jazzy bir hava katıyor diyebiliriz. Albümün en zayıf halkalarından biri.

Editörün Notu: 4,5



9 Aralık 2009 Çarşamba

Talib Kweli & Hi-Tek - Train Of Thought (2000)



Daha önce Blackstar grubu adı altında toplanan; Mos Def ve Talib Kweli'nin çıkardıkları albüm epey ses getirmişti. Rawkus'ın indie labellar arasında önemli bir konuma gelmesini sağlayan bu albümden 2 sene sonra Train Of Thought yayınlandı.

Train of Thought'u sound olarak ikiye ayırabiliriz. Bir yarısını; jazz, funk, rythm & blues içeren soft sound oluşturuyor. Diğerini ise; daha çok jam parçaları diyebileceğim; orta-yüksek flowlu, daha sert beatli parçalar oluşturuyor. Albüm hoş bir "Nelson Mandela taklidi" introsuyla açılıyor. Hemen ardından ilk şarkı; -aynı zamanda albümden çıkan single'lardan biri olan- Move Something geliyor. Bu parçayı sound olarak 2. kısıma sokabiliriz mesela. Tam anlamıyla jam parçası. Eyedea & Abilities'in First Born'undaki Big Shot gibi, Non Phixion'ın It's Us'ı gibi...

Albümde Memories Live gibi parçalar çoğunlukta. Genel sound da bu şekilde. Özellikle 2000'lerin başına kadar doğu ve batı yakasında moda haline gelmiş hardcore hiphop akımının inadına soft bir albüm bu. Belki de hiphopun özü olan; oldskool hiphop sevenleri daha mutlu edecek bir çalışma hazırlamak istemişler. Adı wonderkid diye anılan DJ Hi-Tek hem oldchool, hem indie sevenlere bir hediyesi olsa gerek. Blackstar daha stricky bir tarz içeriyordu ama sound olarak bu albümden alınan keyfi hiçbir zaman veremedi. African Dreams adlı parçada perküsyondan hiphopa sağlam bir geçiş yapılmış. Down For The Count; Xzibit ve Flipmode Squad'tan bildiğimiz Rah Digga'nın featuring yaptığı hardcore stilde bir parça. Albümün genel tarzının dışında ama hoş bir tat katmış. Parçadaki dial-up bağlantı sesinden o zaman nefret ederdik ama şimdi gerçekten hoş duruyor. Özlemişiz...

Son olarak; Oldskool babalar De La Soul'un eşlik ettiği enfes parça Soul Rebels'taki düeti ele alırsak; en başta bahsettiğimiz "oldskool dinleyenleri mutlu etmek istemişler" tezini yineleyebiliriz.
Neredeyse boş parça yok...

Editörün Notu: 4,5

15 Kasım 2009 Pazar

Sultana - Çerkez Kızı (2000)


2000 Yılında kanallarda yayınlanan Kuşu Kalkmaz adlı kliple birçok kanalın başını yakan sanatçı; aslında Amerika'da yaşayan bir mimar. Şarkı içerisindeki tematik yapıyla alakalı bir nakarata sahip. Fakat RTÜK bunu biraz ağır buldu. Bu minvalde yapılmış Hümanizm; bana kalırsa albümün en sıkı çalışması.

Gegen Die Wand'ın Soundtrack'inde yer alan; Kaymak, Filo Sepet ve Big City şarkılarına ek olarak Laço Tayfa'nın interlude'ları dikkat çekiyor. Özellikle Keman Solo çok başarılı. 

Genellikle ilk başta söylediğimiz şeyi bu sefer en sona sakladık. Albüm çok sağlam bir East Coast stiline sahip. Burada prodüktörün iyi iş çıkardığını söyleyebiliriz.

 

Sultana'nın bazı parçaları "cidden" olmamış. Albümün tüm keyfini kaçıran ahenksizlikler, basite kaçan lirikler albümün tadını bozmuş. Çok lezzetli bir meyvede ufak tefek çürükler bile olsa; çok fazla mutlu olmayız. İşte bu albüm de öyle bir şey...

Editörün Notu: 4

Jedi Mind Tricks - Psycho-Social LP (1997)


Ikon ve Stoupe'tan oluşan Jedi Mind Tricks grubunun ilk albüm kaydı olan "The Psycho-Social, Chemical, Biological, And Electro-Magnetic Manipulation Of Human Consciousness"; tam anlamıyla enfes bir albüm.  Fakat her hiphop dinleyicisine hitap etmiyor. Hiphophead diye tabir edebileceğimiz kişilerin ise; uzun yıllar dinlemeye doyamayacağı bir albüm.



 "Psycho-Social LP"; Independent Hiphop akımını çok ciddi bir şekilde etkilemiştir. Tarz olarak Tribal, Psy bir yapıya olan albüm; Ikon'ın muhteşem performansı ve Stoupe'un enfes sample tekniğiyle göz kamaştırıyor. Featuring desteği de gerçekten çok iyi. Apathy'nin de bu albümle birlikte undie camiadaki etkisi iyice artmıştır.

Albümün önemli parçaları: Amber Probe EP'deki Neva Antiquated'ın remiksi, As It Was In The Beginning..., The Immaculate Conception,  Omnicron ve klibi de çekilen; I Who Have Nothing. Fakat bundan diğer parçaların kötü olduğu sonucu çıkarılmasın.

Editörün Notu: 4,5

28 Ekim 2009 Çarşamba

Rapor 2 - Çiz 'Single (1999)



Rapor 2'nin 1998'de büyük sükse yapan ilk albümünün single çalışması. Bu single; şimdiye kadar yapılmış en iyi crossover parçayı içinde bulundurması açısından önemli. Hardcore stilin oldskool gruplarından Radical Noise ile yapılan parça için klasikler arasındaki yerini aldı diyebiliriz. Akmar'ın çatısında çekilen klibi de gayet başarılıydı.


Albümdeki ilginç parçalardan biri de "Big Beat Mix". Stil olarak çok farklı bir yerde duruyor. Grup keşke böyle parçalar da yapsaydı. Fakat daha önemli olduğunu düşündükleri Hedef 12 grubuna yoğunlaşmayı tercih ettiler. İyi etmediler...

Editörün Notu: 3,5

25 Ekim 2009 Pazar

Hedef 12 - Kral Çıplak (1999)


Hedef 12 grubunun albüm bookletinden öğrendiğimize göre grup aslında 3 kişiydi. Ekibin diğer elemanı Tex askere gitmişti. Bu şekilde ilk albümleri Tam İsabet'i yayınladılar. Kuşkusuz; anlamsız ve tuhaf bir hareket??

Sonrasında Ozzy ve Maho-B'nin projesi Rapor 2 geldi. Ortalık cayır cayır yandı. Ve adamlar böyle tutmuş, iş yapmış bir projeyi çöpe atıp; Hedef 12 albümü çıkardılar. Bu adamların menajerleri akıl danıştıkları uzman bir kişi yok muydu acaba? PR çalışması yapılmış, albümleri satmış bir grubu bırakıp; sırf 1996'da o isimle albüm çıkardıkları için Hedef 12 isminde ısrar etme yanlışına düştüler. Halbuki o albüm çalıntı müziklerle yapılmıştı. Prestiji yoktu. Bir an önce o defteri kapatıp, Rapor 2'ye yoğunlaşmak yerine tam tersini yaptılar...

Hedef 12'nin bu albümü tam kadroyla kotarılmış. Tex'in vokali boğucu ama yine de güzel. Maho-B bildiğimiz gibi. Hell-M de bildiğimiz gibi. Yani çok kötü. Rap tekniği, sesi, sözleri...herşeyi çok kötü. Belki de grubun ipini çeken eleman denilebilir. Onun yaptığı Sen Bir Salaksın parçasını dinlemek; sabır testine tabi tutulmakla eşdeğerdir.

Albümde çok güçlü altyapılara ve rappinge sahip parçalar var: Hokus Pokus, Hedef 12, Oha ve albümün hiti; 21. Yüzyıl. Ama ömürtörpüleri de var: Sen Bir Salaksın, Erkek Adam Sert Takılır, Anne, Karanlıktan Kaçamazsın. Başta da bahsettiğimiz gibi Maho-B'nin kardeşi Hell-M; dinleyicileri bir sabır testine tutuyor. Onun imzasını attığı ve öne çıktığı bütün parçalar kötü. Albümün şanssızlığı çok iyi parçaların, çok kötülerin yanında ezilmesi...

Editörün Notu: 3 

Şifre: Hedef 12'nin debut albümü?

Sagopa Kajmer - Pesimist EP (2001)



Sagopa Kajmer ismi ilk duyulduğunda sene 2001'di. O dönem bu albümle büyük olay yaratmıştı ve kısa sürede albümün Silahsız Kuvvet adı altında rap yapan; DJ Mic Check'e ait olduğu ortaya çıktı. Albümün gayesi belliydi. Tamamen diss amaçlı yapılmıştı. Pesimist EP için; DJ Mic Check'in rap piyasasıyla hesaplaşma albümü de diyebiliriz. Sanatçı; Silahsız Kuvvet ismini kirletmeden birilerine bir şeyler söylemek istemişti. Gerçekten gizli kalmak istedi mi bilinmez. Ama o dönem piyasada farklı isimlerle dolaşan USA kökenli rap artistlerine özendiğini düşünüyorum. Farklı bir adla, farklı bir müzik yapmak gibi...Mesela oldskool grup; Ultramagnetic MC's'in elemanı Kool Keith bu durum için en iyi örnektir. Sanatçı; oldchool kimliğinin bozulmasını istemedi. O isim orada öyle kalsın istedi. Birçok isimle çıkıp, alakasız albümler yaptı. Underground hiphopı ilginç albümleriyle domine etti. Yaptığı her albüm; modern hiphopın ilginç örneklerinin arasındaki yerini aldı. Hatta bunlardan en önemlisi olan; Dr. Octagon ismi Kool Keith isminin bile önüne geçmiştir...

Pesimist EP; yayınlandığı döneme kadar yapılmış en sert albümdü. Zorlama brütal bir vokale rağmen; newyork stili hardcore beat yapısıyla; NY-Style sevenleri mest eden bir çalışma olmuştu. Dikkatli dinleyiciler belki farketmiştir. Albümde; "2 tam-bir yarım" şeklinde bir loop yapısı vardır. Bu yapı ile Mobb Deep'in Hell On Earth'ünün beat yapısı aynıdır. Fakat Queens'in babalarının bu albümündeki kickler biraz daha sert, Pesimist EP'de kickler ise daha yumuşaktır. İki albüm için de şunu söyleyebiliriz; Dinlediğinizde tüm parçalar farklıdır. Fakat incelerseniz; tüm parçalardaki kick yapısı neredeyse aynıdır. Esinlenme durumu biraz abartılmış galiba??? 

Editörün Notu: 4,5

23 Ekim 2009 Cuma

Islamic Force - Mesaj (1999)


90'ların hemen başında kurulan grup, daha sonra kadrosunda ciddi bir değişikliğe gitti. Yeni kadro; Boe B.,DJ Derezon, Nellie, DJ Taner'den oluşmaktaydı. Şimdilerde popüler olan Killa Hakan ise; bu albümde misafir sanatçı olarak yer alıyor.

Mesaj albümü için ne söylesem eksik kalır. Turkish Hiphop akımının en büyük başyapıtlarından biri...

Editörün Notu: 5+

Şifre: Islamic Force grubunun vefat eden, kurucu üyesi?

20 Ekim 2009 Salı

Fuat - Hassickdir? 2 (2001)


Fuat'ın 2001 tarihli olay albümü. Yalnız; olay yaratan değil, olay! Özellikle; Yeraltında Ayna Var adlı parça ile meslektaşlarına ağır ithamlarda bulunan Fuat'a en sert cevap Fresh B'den gelmişti. Gereken Cevap adı altında gelen yanıt; hiç de beklendiği gibi yumuşak olmamıştı. Sultana ise muhattap olmamıştı. Bir sanatçı; başka bir sanatçıya şarkı adı altında "KALT-ANA" diye hitap ediyor. Anlaması gerçekten zor. 

Albümdeki özel ilgi gerektiren parçalar; Özel Piyade, Panzere Yok Başka Çare, Perforasyoncu. Konuk artist; Sırtlan bile Fuat'ın havasında etkilenip; oldukça sert liriklere imza atmış. Fakat nedense, sonradan tarzında ciddi değişiklik yaptı. 

Editörün Notu: 3

Şifre: Fuat'ın, 'Yeraltına Ayna Var' şarkısına hitaben yapılmış Fresh B. parçasının adı nedir?

Susturucu - Demolar (1998)


Duke, Baron ve Tetik'ten oluşan izmirin meşhur underground grubu. Özellikle 2000 öncesi aktif olan grup; Yeraltı Operasyonu'na katıldıktan sonra dağıldı. Grubun ilk dönem demolarına West Coast/Hardcore-G üslubu hakim. Yer yer oriental melodilere yer veren Susturucu; sonraları hardcore tarzından vazgeçip daha soft bir stile kaydı. Bu son dönem parçaları daha özgün bir stile sahiptir.

Grubun İzmir underground piyasasının gönlüne nasıl taht kurduğunu bilenler bilir. Bilmeyenler için eski jamlerden bir video kaydı: 

 

Şifre: Susturucu'nun bir üyesi?

İnceefe - Anılar Single (2002)


Cartel'den Abdurrahman İnceefe yani Çelik Bilek Apo; piyasaya İnceefe adıyla döndü. Kimilerine bu çok iyi bir dönüştü, kimilerine göre vasat. Featuring performanslarında İntikam'ın eski üyesi Harun ve Kuzey Almanya'dan Sihir var.

Editörün Notu: 2

Şifre: İnceefe'nin de yer aldığı efsanevi Türkçe Rap grubu?

Sagopa Kajmer - Pesimist EP 2 (2002)


Sagopa Kajmer'in Pesimist serisinin ikinci çalışması. Albümde çok ciddi bir skit desteği var. Sözkonusu destek; Türk Sinemasının en büyük başyapıtlarından biri olan Gemide'den olunca; dinleyenlerin bünyesindeki etki de çok farklı oluyor elbette...

Editörün Notu: 3,5

Şifre: Sagopa Kajmer'in, bu 2. EP'sinde yeralan çoğu parçada faydalandığı filmin ismi nedir?

18 Ekim 2009 Pazar

Fuat - Hassickdir?! (1999)


Fuat'ın artık bir fenomene dönüşmüş ilk albümü. Şimdiki yaşamına ve yaptıklarına bakılacak olursa; sanki başka bir bedenden çıkmış izlenimi veren bir çalışma. Albümü; klasikler statüsüne taşıyan iki unsur var. Bunlardan biri Fuat'ın inanılmaz lirikleri. Vakti zamanında bir parti çıkışında bu tuhaf sözleri nasıl yazıyorsun diye sorduklarında; gelen cevap beklenilenden farklı değildi. Ama şimdi bu cevabı buraya yazmanın alemi yok.

2000 yılında organik dolaşıma giren ürünleri içinde en konuşulanı Kökle! parçasıydı. Bu parça; net bir şekilde Cartel'e sataşan bir şarkıydı. Fuat gibi yeni çıkış yapan, underground bir rapperın böyle bir sataşma da bulunması abes değil. Cartel'e sataşması bu albümde kimilerini rahatsız etse de; rap müzik içinde freestyle'dan doğan battle ruhuyla alakalı bir mevzu olduğu için üzerinde durulmadı.

Özellikle; 1997 yılından sonra USA-underground hiphop grupları klasik Amerikan Hiphop'ını evrimleştirmeyi hızlandırdılar. Bu dönem çıkan bazı albümler Indie Hiphop'ın kilometretaşı olarak kabul edilirler. Mesela ilk aklıma gelen çalışma Company Flow'un Funcrusher Plus'ıdır. Bu çalışmaların rap kitlesi üzerinde verdiği olumlu sonuçlar ile hiphop müzik o saf halinden uzaklaşarak günümüzdeki yeni türevlerini oluşturdu. İşte bunlardan biri de Abstract Hiphop denilen stildir. Daha önce bilgisi olmayanlar için bu türün ana özelliklerini belirtmekte fayda var.

-Melodik değildir, beat temeline dayanır.
-Looplar düzensiz ilerler. Yani aritmik bir beat stili vardır.
-Yoğun bir rap anlatımı vardır.

Yani rap dinleyicisini her yönden kısıtlayan bir türden bahsediyoruz. Burada melodi kısıtlı, klasik türlerdeki düzgün vuran ritmler yok. Ve bol bol rap var. Bu türle; klasik; kafa sallayarak rap dinleme modu yerle bir edildi. Çünkü asıl amaç rapper'ın kendini daha iyi ifade edebilmesi. Beat ve melodinin esiri olmak yerine elimizdeki tek opsiyon olan sözlere yoğunlaşmalıyız. Bu durumda bütün iş rapperın kendisine düşüyor. Ve sanatçı ne kadar iyi sözler yazar ve bunu ne kadar iyi söylerse; o zaman kendini dinletebiliyor. Şüphesiz çok risk taşıyan, mc'nin kendi egosunu tatmin ettiği bir hiphop üslubu. Bu türün en güzel örneklerinden biri olarak Aesop Rock'ın Float ve Dose One'ın Hemispheres albümleri verilebilir. Hatta 2002 yılından önce Aesop Rock için rap dünyasının gelmiş geçmiş en iyi rap şairlerinden biri deniliyordu...
Bu kadar anlatımdan sonra Fuat'ın bu ilk albümü için ikinci unsurdan bahsedebiliriz. Albümde çok iyi bir abstract-style mevcut. Albümün prodüktörleri '99 yılı için yeni olan bu akımı iyi analiz etmişler. Çoğu parçada bu; aritmik loop tekniği başarıyla uygulanmış.
Fakat işin ilginç kısmı Fuat, bu albüm için Hardcore-West Coast stili demektedir. Albümün hardcore bir tarzı olduğu kesin, ama West ile hiçbir bağlantısı yok. Beatlerini yazan arkadaşlar keşke yapmaya çalıştıkları şeyle ilgili Fuat'a da birkaç şey anlatsalardı...
Editörün Notu: 5+

Şifre: Hassickdir albümünün olay yaratan çıkış parçası?

Sirr G - Senin Değerlerin...EP (2003)


İzmir'in eski gruplarından Hücre 35 1/2'un solistlerinden Ulaş'ın Sirr G adıyla yayınladığı ilginç bir EP.

Albümde Hücre'nin meşhur parçası Vazgeç Çocuk orijinal versiyonuyla yeralıyor. Talib Kweli & DJ Hi-Tek'in Train Of Thought albümünü sevenler bu albümden ziyadesiyle keyif alacaktırlar. Ulaş; bazı parçalarda detone ve ritm sorunları yaşasa da vasatın üzerinde bir albüm kotarmış.

Editörün Notu: 3,5

Şifre: Albümde yeralan, Hücre 35 Buçuk'un da söylediği trackin ismi nedir?

17 Ekim 2009 Cumartesi

Erci E. - Sohbet (1997)


Cartel üyelerinden ilk ses Erci E.'den gelmişti. 97'deki Sohbet albümüyle. Açıkçası pek de beklediğimiz gibi bir albüm olmadı. Aşk-Meşk olaylarıyla kafayı bozmuş bir funkyhiphop ile karşılaştık. Oysa Cartel'deki Türksün ayarında bir şeyler bekliyorduk. 

Albümün en iyi parçası Sesini Kesme. Zaten 2.klip bu parçaya çekildi. Bu albümde de; Karakan'ın Al Sana Karakan albümünde olduğu gibi ciddi bir prodüksiyon hatası yapılmıştır. Bu albüm çıktığında yaza yeni girilmişti ve Partiye Devam klibi TV'lerde dönmeye başlamıştı. Böyle bir klibin Cartel'den Erci E.'ye ait olduğuna inanamamıştık. Şarkının kendisinden ziyade klibin şeklinde sorun var, orası kesin! Hatta; o yaz döneminde single parçası Bin Arabama olsaydı; albüm tüm yaza damgasını vururdu. Bu albümün harcanmış şarkılarından biridir. Sonra Erci E. nasıl bir taklaya getirildiğini anlayıp bu parçayı harcatmak istemedi ve son albümünde remixledi, hatta klip bile çekti. Fakat ilk versiyonla kıyaslanmayacak derecede sevimsiz bir hale getirilmişti. Bu iki versiyonu dinleyenler, bahsedilen farkı anlayacaklardır. Albümün gizli cevherinden bahsetmeden yazıyı bitirmek olmaz. 

 

Oldschool babalardan, Erci E.'nin kankası Bektaş'ın featuring yaptığı Sohbet parçası da unutulmazdır. Sonraları bu ikili bir olay yüzünden birbirleriyle görüşmeyi kestiler. Keşke Bektaş ile Erci E. arkadaşlıklarını bitirmeyip, böyle güzel parçalar yapmaya devam etselerdi. Keşke...

Editörün Notu: 3,5

Şifre: Erci E'nin Sohbet albümünün ilk videoklibinin çekildiği şarkı?

Sert Müslümanlar - Dikkat Dikkat (1995)



Almanya'nın Fürth şehrinden oldschool bir Türkçe Rap grubu. Grup üyeleri; Recayi aka 9 Canlı, Edip G., İlker, Deniz, Nefret-Z. Tarz için East Coast-Gangsta diyebilirim. Hatta G-tarzının en iyi icra eden gruplardan biri dersek yanlış olmaz. Parçalarında genellikle; çeteleri, nazileri ve katliamlarını, sokak yaşamını ve kendi islami düşüncelerini anlatıyorlar.

Grubu öne çıkaran ana unsurlar; güçlü hardcore beat yapısı ve sert gangsta stili. Fakat üzerlerine giydikleri İslami elbise; ekibin üstüne ekstra bir yük olarak biniyor. Buna mukabil yaptıkları Dağ Gibi Türkiye gibi parçalardaki; ırkçı-faşizan lirikler veya savundukları İslami görüşle çelişen parçalar ekibi tuhaf bir duruma düşürüyor. Bu durum için gülünç diyebiliriz mesela. Tüm bu gülünç duruma ana vokaldeki Recayi'nin R'leri söyleyememesi de tuz biber oluyor. İşte bu dezavantajlar grubun adı geçtiğinde kötü bir baseline oluşturuyor.
Albümde Dikkat Dikkat! parçasının ilk hali mevcut. Grup bu parçanın looplarını editleyerek, 1998'deki Ay-Yıldız Yıkılmayacak albümlerinde de yayınlamıştı.

Albümde Edip G.'nin öne çıktığı Kafam Ruh Gibi anlatım tekniğiyle dikkat çekiyor. Boşu Boşuna, Bilmece Bulmaca adlı parçalar da yine aynı sert g stiline sahip. Recayi'nin Freestyle'da sert diline hakim olamadığını görüyoruz. Görüldüğü gibi grup adının hakkını veriyor. R'leri saymazsak tabii...

Editörün Notu: 4

Şifre: Sert Müslümanlar'ın Dikkat Dikkat'den sonra yayınladığı 2. albüm?

Yeraltı Operasyonu (1999)


Türkçe Rap'i esas olarak 3 döneme ayırmak gerekir.
-1990-1995 dönemi: Bu dönemi; Islamic Force, Karakan, Mic Force gibi ekipler forse etmiştir.

-1995 Cartel dönemi: Rapin Türkiye'ye ithal olduğu dönem. Cartel; herkesin yüreğine işlemiştir. Bu dönemi zaten Cartel başlığında bilahare anlatacağız.

-1997-2000 dönemi: Cartel sonrası bekleyişte; önce Erci E., sonra Karakan albümleri geldi. İkisi de hayalkırıklığı yarattı. Bunların sebepleri de ayrı bir başlık konusu.

1997 yani Karakan sonrası dönemde Türkçe Rap adeta öldü. Bunun sebebi yapımcı firmaların bu müzik türünden umutlarını kesmesiydi. Haksız da değillerdi. Karakan gibi bayrak taşıyan bir grup bile 30.000 rakamında kalıyorsa; dünkü gençlerin, amatörlerin müziğine yatırım yapılır mıydı?! Cevap; hayır. Zaten 1995, Cartel öncesi dönemde Karakan'ın menajeri* birkaç demoyla müzik firmalarının kapısın aşındırmış ve "satmaz!" yanıtını almıştı. Devamında Cartel tokat gibi bir cevap vermişti. Ama bir farkla; arkasında Mercury Records vardı.

Yeraltı Operasyonu; jamlerde adını duyuran, hayran kitlesi kazanan amatör grupları profesyonel yapan bir toplama albümdür. Bu dönemden sonra Türkçe Rap'in yönü değişti. Ceza, Sagopa Kajmer, Fuchs gibi adamlar müzik sektörünü ciddi şekilde etkilediler. Belki bu albüm çıkmasa da bu adamlar meşhur olurdu ama o süreç biraz daha uzun ve sancılı olurdu. Bu yönden bu albümü; Türkçe Rap'in kilometretaşlarından biri olarak kabul etmek lazım.


Albüm geneline çok tatlı bir amatör hava hakim. Her parça toplamaya ayrı bir renk katmış. Nefret, Silahsız Kuvvet ve Yener ilk dönem demotapelerindeki parçalarla katılıyorlar. Özellikle Yener'in Liseli Genç ve Töre parçaları, bu albümün en iyi çalışmalarıdır.

Susturucu ilk dönem Hardcore-G tarzının aksine değişik bir Gangsta stiliyle albüme katıldı. O dönem pek ilgi çekmedi ama zaman ilerledikçe bu parçalar da klasikler arasında sayılmaya başladı.

Silahsız Kuvvet ise albümün en zayıf halkasıydı. Gerek zayıf beat ve sound yapısı, gerek vasat rap perfomansıyla. Fakat buna rağmen onun türkülerden kes-yapıştır şeklinde yaptığı yavan sample tekniği 3-4 yıl boyunca amatör gruplar tarafından taklit edildi. Sonrasında bu şekilde yapılan samplingin hoş olmadığı kitlelerce onaylandı ve terkedildi. Yakın dönemde de türkülerden pasaj alınıyor fakat bu çok daha estetik bir biçimde yapılıyor. Türkülere karşı değiliz. Fakat melodi üstüne, tek bir kick döşeyip, scratch ile süsleyerek yapılan bir çalışmaya saygı duymamız beklenmesin.

Albümün prodüktörü Turbo'nun, Jemy ile birlikte kurduğu Statik grubu ise; Lanet Şehir İstanbul adlı parçayı seslendiriyor. Bu şarkı ekibin yaptığı tek güzel şarkıdır.

Almanya'dan Ses grubu ise; Bir Ses, Bir Yumruk ile ciddi şekilde dikkat çekti. Buna karşın; tüm beklentilere rağmen albüm çıkaramadı ve dağıldı.

Son söz albüm kapağı için. Turbo; Türkçe rap'in en iyi albüm kapağına imzasına atmış...

Editörün Notu: 4

Şifre: Yeraltı Operasyonu'nun prodüktörü?

Uçan Silahlar - Demo (1997)



Uçan Silahlar grubu bundan 2-3 yıl önceye kadar kitlelerce bilinmiyordu. Yıllardır arşivlerde paslanan demolardan birkaç parça bir anda su yüzüne çıktı. Grubun bazı şarkıları Ceza'nın adıyla yayınlanıyor. Lakin durum biraz farklı.

Bakırköy tarafından Dr. Fuchs ve Drop'tan oluşan Uçan Silahlar; 1996-1998 döneminin en aktif ekiplerinden biridir. O dönem jamlerde en çok boy gösteren, demolar yayınlayan, sert sözleriyle; undergroundda G-style'ı forse eden bir ekipti. O dönem yayınladıkları bazı demolarda Karakan'a sert mesajlar gönderiyorlardı.

Doksanların 4. çeyreğinde İstanbul'daki underground hiphop camiasının kenetlenmesi neticesinde rap, graffiti ve breakdance gibi alanlarda faaliyet gösteren gruplarda bazı değişiklikler oldu. Eleman değişiklikleri, yeni grupların kurulması veya ortak çalışmalar yapıldı. İşte bu dönemin kritik olaylarından biri de Uçan Silahlar'dan Fuchs ve Ceza'nın ortak çalışmalar yapmaya karar vermesidir. Sonrasında Drop bazı özel sebepler yüzünden gruptan ayrıld ve Türkçe rap'e yön verecek Nefret grubu kuruldu. Ve o günden bugüne tam 12 sene geçti...

Uçan Silahlar: Piç Şehir

Islamic Force - The Whole World Is Your Home (1993)



Boe B ve DJ Cut'em T.'den oluşan Islamic Force'un ikinci 12''lik vinilinin çıkışı yılı 1993'tür. Grup; için hiphop müziği Türk stiline modifiye eden -yani Turkish Hiphop akımını başlatan- ekip diyebiliriz. Zaten bu çalışmaların hemen arkasından da ilk Türkçe Rap parçası; Bir Yabancının Hayatı geldi. Albümü; seksenlerin klasik türü funk öğeli oldschool hiphop ile Türk motiflerinin füzyonu şeklinde özetleyebiliriz. İkili; uzun süre İngilizce sözlü rap yaptıktan sonra kadrosunu takviye edip efsanevi Mesaj albümünü çıkarmıştı...

Editörün Notu: 4

Islamic Force: The Whole World Is Yours (Boomin' Stereo Cut):

Aziza A. - Es Ist Zeit (1997)


Aziza A'nın bu ilk albümü Oriental Hiphop tag'iyle yayınlandı. Şüphesiz gereksiz bir kavram. Altyapılar vasatın altında...

Editörün Notu: 2,5

16 Ekim 2009 Cuma

Cartel - Remixes [Maxi Single] (1995)


Cartel'in meşhur albümünden hemen sonra çıkan remiks albümü. Albümdeki tüm editler birbirinden özenli ve kaliteli.


[Not: Albümün içinde, Cartel'in çıkarılması düşünen 2. albümünün çıkış parçası Cartel Geliyor!'da mevcuttur.]


Edit: Böylesine muhteşem bir remix çalışmasına neden böyle yavan bir kritikle, es geçmişim bilmiyorum. Tekrar gözden geçirelim. 


Bu albüm, Cartel'in efsanevi debut albümü buz gibi olunca çıkarıldı. Galiba firma, Cartel'in isminin hafızalardan silinmemesi için böyle bir remix albümü hazırlattırdı. Açıkçası bu albümün hazırlandığından Cartel üyelerinin bile haberlerinin olmadığını düşünüyorum. Remiksleri yapanların Cartel ile uzaktan yakından alakası yok çünkü!
  
Buna rağmen, albümü yayınlayan firma, majör label olduğu için bu remiks çalışmasında çok titiz davranmış. Albümde, Sound Terrorists'in editlediği "Türkiye'95 Mix"i ve Neil Sparkles'ın "Achtung Sufi Mix"i dikkat çekiyor. "Ich Schwöre Alter Lan Mix" ise; bir turntablism çalışması. Sene 1995, daha turntablism emekleme aşamasında ve Cartel'in remiks albümünde böyle bir parça var. Titiz demeyelim de ne diyelim. Son 7-8 yıldır bu müzik türü başlı başına bir hayran kitlesi oluşturdu. Acaba o dönem bu albüm Türk hiphop dinleyicisine ağır gelmiş olabilir mi? Büyük ihtimal ağır gelmiştir. Biraz fazla inovatif çünkü. Daha 10 yıl önce abstract hiphop gibi bir türe burun kıvıranlar, şimdi bu sanatçıların albümlerini taklit etmeye çalışmıyorlar mı?


Albümün en zayıf halkası; "Killa Vokal Mix". Bariz bir şekilde Enter the Wu-Tang albümünün etkisi altında kalınmış bir şarkı. Arkadan gelen konuşma bile Shaolin Style olmuş:) 1995'te nasıl Türkiye'de Cartel fırtınası estiyse; 1993'te de Wu-Tang Amerika'yı yakıp yıkmıştı. Etkilenme olması normal. Demek ki; prodüktörler yediririz diye düşünmüşler. Albümün kesinlikle en kötü, en gereksiz parçası. Bembeyaz bir örtüye kömürlü elleri sürmekten farksız bu.

Editörün Notu: 4,5

Azra - Azrabesk EP (2002)


Özellikle Fuat'ın Hassickdir 2 albümünden sonra adı daha çok duyulmaya başlamış bir isimdir Azra. Yeniler Eko Fresh ile birlikte çıkardığı albümü hatırlayacaklardır. Bu EP'de Damla Damla, Sokaklar, Batsın Bu Dünya gibi sevilen parçaları mevcut.

Editörün Notu: 3,5

15 Ekim 2009 Perşembe

Karakan - Defol Dazlak [Maxi Single] (1994)


Jamlerde marş gibi ezbere söylenen Defol Dazlak parçası için hazırlanmış bir Maxi Single. Bu parça Karakan'ın genel stiline aykırı bir üslup içeriyor. Grup, bu parçayı Al Sana Karakan albümüne koymak konusunda, epey kararsız kalmıştı...

Editörün Notu: 3,5

DJ Boulevard Bou - Türkçe Rap Mixtape (1999)


Bulvar Bülent'ten 1999 tarihli bir mixtape. Albümde dikkat çeken parça No Remorze'dan tanıdığımız hardcore rapper Crack'in Azgın Azrail'i. Bunun haricinde Unutulmuş Generation'ın da style olarak farklı bir noktada durduğu söylenebilir. Flying Steps'ten Coşkun ise Tuff Kid adıyla turntable performansı sergilemiş, aynı parçada eşlik eden -adını hiç duymadığımız- DJ Ace ise; freestyle yapmak için uğraşırken saçmalamış.

Editörün Notu: 3

Şifre: Soru basit olmuş. Okuyucularımıza yakışacak kalitede bir soru soralım:)

Bazı sanatçılar yenilikleri seviyorlar, üretmeyi de. Ama kendilerinin hiphop kültürüne mal olmuş bir adı var ise; bu durumda o isim adı altında deneylere girişmektense; yeni bir isim bulup, o şekilde çalışmalar yapmayı daha uygun buluyorlar.

Bu furyanın patladığı seneler tam milenyum dönemlerine denk gelir. O dönemde çıkan aykırı hiphop çalışmaları o kadar çok müzisyeni etkiledi ki; başka türü icra eden müzisyenler bile farklı isimlerle farklı alter egolar yaratıp, şarkılar yapmaya, gruplar kurmaya bile başladılar. Benim aklıma gelen en güzel örnek Sneaker Pimps'ten Chris Corner'ın IAMX'idir.

O dönemde en güzel tricklerden birini de Lootpack'in prodüktörü Mad Lib yapmıştı. "Come on Feet" adlı meşhur parçasıyla önce indie boardları sonra mainstream boardları sallamıştı. Mavzubahis isim; hiphopsevenlerin illa ki bileceği bir isim: Quasimoto'ydu.

Hiphop müziğe asıl girişi 3rd Bass'in meşhur Cactus Album'üyle olmuştur. Bu albümdeki bir parçayı hem yazmış,hem de vokallerine imza atmıştır. Aradan çok uzun yıllar sonra geçtikten sonra yeni grubuyla dönüp, dönemin önemli çalışmalarından "Black Bastards"ı yayınlamıştır.

İşte ne olduysa; bahsettiğimiz bu 2000-2001 yılları arasındaki kırılma döneminde oldu ve çok farklı adlarla şarkılar yapmaya başladı. Temelde Long Island hiphop kültürünü alan sanatçının stiline aslında East coast dersek; yanlış olmaz.

Pure East stilini yer yer modern hiphopla sentezleyerek ortaya enfes çalışmalar çıkardı. 99 senesindeki albümü küçük bir hiphop başyapıtıdır. Bu farklı adlar, farklı sound sürerkekn; günün birinde yepyeni bir grup fikri doğdu. Bu fikre eşlik eden arkadaşı da mahlas kullanma konusunda en az kendisi kadar israfkar biriydi:)

2004 senesinde bu albüm için stüdyoya girdiklerinde ne düşünüyorlardı. Modern zamanların hiphop başyapıtlarından birine imza atacaklarını hiç düşünmüşler miydi acaba?

İşte bu iki dahinin kurduğu grubu soruyoruz rar şifresi olarak...

(Not: Albümde ek olarak DJ Bou'nun Eski Okul adlı tracki de bulunmaktadır)  

Rapor 2 - Sonun Geldi! (1998)


Hedef 12'den DJ Maho B, yanına Ozzy'yi alıp, Rapor 2 adıyla bu albümü çıkardığında sene 1998'di. Albümün çıktığı dönem Türkçe Rap bitik bir durumdaydı. Bunun sebebi Karakan'ın albümünün 30.000 satarak Neşe Müzik'i batırma noktasına getirmesiydi. Özellikle Karakan olayından sonra major labellar bu müzik türünden ümitlerini tamamen kesmişlerdi. O dönem albüm çıkarma kararı alan Zihni Music; tercihini bu ikiliden yana kullandı. Zihni Müzik'in çıkardığı bu ilk albüm, firmaya cesaretinin karşılığını verdi ve albüm 100.000'e yakın kopya sattı. Bir indie label için nefis bir satış ortalamasıdır bu. Zihni'nin bu tercihi KOD, Hammer Müzik gibi firmaları da etkilemiştir. Özellikle rock ağırlıklı albümler yayınlayan Hammer firmasının rape odaklanması, firma yetkililerinin öngörüsü ve inancıdır. Fakat bunda asıl etki Zihni'nin cesareti ve düzgün PR'ı oldu tabii ki. Çünkü, o dönem Zihni; yağlı kağıda Rapor 2 posterleri, stickerlerı bastırıp işi çok sıkı tutmuş, albüm için klip bile çekmişti.

 

Albümde tuhaf bir lezzet var. Kötü veya iyi demekten mümkün değil. Albüm tatlı bir eleştiri içeren Intro ile başlıyor. Ardından ilk single Rapor 2 geliyor. Popüler, Çiz, Söyle Türkiye Nereye dikkat çekici parçalar. Bu albümün fiks dedikodusu ise; Gel Bebek (Beatbox Version)'daki ritimkutusu melodisinin doğal ses olmadığıdır. Beatbox sample olmamalıydı...

Editörün Notu: 3,5