30 Aralık 2010 Perşembe

Statik - Bitti Artık (2008)


Türkçe Rap'e eskilerden bir grupla; Statik'le geri dönelim!

Statik; Tunç Dindaş (Turbo) tarafından temelleri atılmış bir gruptur. Doksanların son çeyreğinde kurulan grup; Türkçe Rap'e Bakırköy yakasından el veriyordu. Örneğin; o zamanların ünlü gruplarından Uçan Silahlar da 'Bakırköy Cephesi'ndendi. Şu an underground ve mainstreame yön veren 'Kadıköy Yakası' ise; o dönem Bakırköy tayfasının yanında biraz daha pasif kalıyordu.

Karakan'ın albümünün yarattığı hayal kırıklığından sonra, majör firmalarda rap albümlerinin çıkarılması açıkçası biraz zorlaşmıştı. Bu albümün satışlarının 20.000'lerde kalması; bandrollü albüm yayınlamak isteyen undie gruplar için büyük hüsrana neden olmuştu. Buna rağmen underground camia inadına kenetlenmiş, hatta  iyi bir ivme bile yakalamıştı!

Underground; bir çatlağının metal parça üzerinde ilerlemesi gibi gizliden gizliye büyüyordu. İşte Statik'i o dönemlerden, Doksanların son demlerinden biliyoruz...

Nefret, Yener, Silahsız Kuvvet gibi gruplarla kanka şekli vardı Statik'in. O dönem birlikte stüdyoya girip underground "Vatan Single" albümünü kotarmışlardı. Statik'ten Turbo da orada en iyi performanslarından birini sergilemişti açıkçası. Mini minnacık bir pasaj da olsa...

O dönemlerde underground olan bu gruplar içinden, en çok sıyrılan; Ceza ve DJ Mic Check oldu. İkisi de müziğini birkaç merhale yukarı taşırken; Statik yerinde saydı. Bazen oldschool olmak, eski olmak; en iyi müziği yapmak anlamına gelmiyor. Örnek olarak Hedef 12 grubunu gösterebiliriz. Burada kriter belki yetenek olabilir ama en önemli unsur çalışmaktır. Demek ki bu ekiplerin daha başka idealleri vardı ve bu onlar için keyifli bir hobiydi...

Statik, Yeraltı Operasyonu'na katıldığında Turbo ve Jemy'den oluşuyordu. Jemy'nin grup içinde ne kadar etkin olduğu muamma. Belki de Tunç Dindaş, tek bir mc olmaktansa; camia içinde grup olarak varolmak istiyordu. Belki bu ona bir güç veriyordu Ama Statik, bariz şekilde grup olmadığının, sadece Turbo'dan oluştuğunun sinyalini veriyor. Her ne kadar sonraları grubun kadrosunun; Turbo ve Dj Mahmut'tan oluştuğunu söyleseler de. İşler halen aynı!

İşte bu; Turbo=Statik olma durumu bu; Bitti Artık'ta ziyadesiyle mevcut. Albümün müzikal tabanı maalesef yok. Bazı parçalar Statik'in kendi parçaları olarak görünüyor. Lakin beatler; rica-minnet usülü yaptırılmış gibi. O yüzden bu çalışmayı bir albüm olarak değerlendirmek biraz zor. Belki de bir derleme, bir toplama albüm gibi düşünsek daha iyi. İşte albümü bu minvalde dinleyelim...

***
Albümde iyi parçalar var: "Fişlenen Nesil", "Hayat Birdir", "Yediler Gevrek", "Karanlıklar Ülkesi" ve turntablism parçası; "İstanbul Underground". Gerek sıkı beat yapısıyla, gerek güzel sözleriyle albümün en iyi şarkısı olarak; "Hayat Birdir" hepsinden bir adım öne çıkıyor. Dj Zack iyi iyi bir beat yapmış. 

"Statik 1996-2006" dese de; şu albümdeki parçalara bakıp, grubun 10 yılda bir arpa boyu kadar ilerleyemediğini görmek üzücü. Hele yola beraber çıktıkları arkadaşları; Ceza ve Mic Check fezaya çıkarken! Turbo'nun yıllardır vokali olmuyor. Rapi ritm tutmuyor. Vokale nefesi yetmiyor. Evet bunu anladık ama lirikleri de pespaye?! Şarkılarda gizliden gizliye birilerini eleştiriyor, yerden yere vuruyor ama bunların hepsi havada kalıyor. Mesaj kaygılı liriklerin de içi boş.

Albümdeki featuringlere bakıldığında; Ex-Sert Müslümanlar'dan, Recayi'nin yeraldığı "2000 MC" dikkat çekiyor. Parça; tarz olarak West Coast-Hardcore. yıllarca Sert Müslümanlar bünyesinde NY Style Gangsta/Hardcore yapan Recai, 2000'lerin 2. çeyreğinden sonra Hardcore West Stiline iyice alıştı. Yetenekli bir mc. Fakat rhymeları Sert Müslümanlar'daki gibi önemsemiyor. Hangi beat denk getirirse; onun üzerine battle tarzı lirikler döşüyor. Bu işi gerçekten yapmayı düşünüyorsa; kendine iyi bir prodüktör bulmalı. Aslında bakılırsa; East stilinde çok daha dinlenebilir işler çıkarmıştı.

Albümde misafirlikten ziyade Statik'in elemanı gibi görünen Pit10 farklı mı? Hayır. Piton da hiç bir şablona oturmayan liriklerini bize dinletmeye çalışıyor. Aslına bakarsanız; Pit10, Turbo ile kıyaslanınca; daha armonik bir vokale sahip bir sanatçı. Ses rengi ve flowu belli bir şablona oturduğu için bir kısım dinleyici Pit10'u seviyor. Özellikle yeniler. Ama bazen sesinin armonik, flowunun iyi olması ve hızlı rap söyleyebilmek; rap dinleyicisi için yeterli değildir. Şimdiye kadar insanları etkilemiş, ciddi hayranlar oluşturmuş rap gruplarına baktığımızda, güçlü beat yapısını, sağlam bir öyküye dayanan rhymelarla ördüklerini görüyoruz. Biraz örnek verelim:

-Karakan/Hepsi Benim
-Karakan/Evdeki Ses
-Karakan/Kapıkule
-Cinai Şebeke/Yetmedi Mi!
-İslamic Force/Canlardır
-İslamic Force/Anaları Ağlatan
-İslamic Force/Yağma Sofrası
-Nefret/Doğanın Kanunu
-Nefret/İstanbul
-Nefret/Yeraltında Yaşamak
-Uçan Silahlar/Piç Şehir
-Yener/Töre
-Yener/Liseli Genç
-Statik/Lanet Şehir İstanbul

Son track Statik'ten. Demek ki; isteyince yapabiliyormuşlar. Bu parça Statik'in şimdiye kadar yaptığı en güzel parçadır mesela. 12 sene geçmesine rağmen bu albümde bu şarkının seviyesinde bir parça göremiyoruz. Maalesef!

Editörün Notu: 2,5

Şifre: Karakan'ın bir elemanı

27 Aralık 2010 Pazartesi

Intermission...

Susturucu Geri Dönecek Mi?

Grup 8 sene sonra yeniden toplandı: 2009 yılında  "Aynen Devam" adlı yeni bir şarkı yayınladılar. Eski parçalarının havasını sahip, bu trackin üzerinden neredeyse 1 sene geçti. Fakat ekstra bir şeyler gelmedi henüz. İzmir Coast umutla bekliyor. Hala...

Intermission...

Ara ara nette dolaşırken ilginç videolara, fotoğraflara denk geliyoruz. İşte onlardan biri daha!  Ses grubu, Yeraltı Operasyonu albümünde yeralan Ses'ten Merhaba adlı parçaları için amatör bir videoklip çekmiş. Bu ne zaman nerede çekildi bilmiyoruz.

Gözden kaçıranlar için videoklibi paylaşıyoruz ama aşırı amatör olduğu için bir anda uçabilir. Bu yüzden, her ihtimale karşı youtubedan bu videoyu yedeklemenizi öneriyoruz:)

Ses - Ses'ten Merhaba (Remix)

Atmosphere - To All My Friends, Blood Makes the Blade Holy (2010)


Atmosphere grubu 1997'deki "Overcast!"te çok farklı bir müzik icra ediyordu. Daha karanlık bir sounda sahipti. O zamanlar Spawn adıyla rap yapan; Rek the Heavyweight de gruptaydı. Spawn'lu Atmosphere'i beğenenler de var. Grubun o şekilde daha iyi rap icra ettiğini iddia ediyorlar. Ama genel kanı; Sean Delay'in tek başına yeterince harika rhymelar yazdığı. Evet gerçekten de öyle. Özellikle fanlarının hala unutmadığı Lucy Ford Ep'de, grup; muhteşem şarkılar yaptı. O dönemde, başta; Guns & Cigarettes, If I was Santa Claus olmak üzere birçok şarkı ezberlenmişti. Hala bile söylenir. 

Atmosphere'in handikapı çok fazla şarkı yapması. 13 yıllık süreçte çok yavan albümler de çıkardı. "God Loves Ugly" gibi, "Seven's Travel" gibi...Bunların içinde güzel şarkılar var. Ama bütüncül bakılırsa; grup için dezavantaja neden olduğu söylenebilir.

Mevsimler Dörtlemesi içinde Summer'ın yeri özeldir. Adeta "çok iyi bir albüm geliyor" diye mesaj getirdi bize bu EP. Gerçekten de bu Ep'nin hemen akabinde nefis; "When Life Gives Lemons" albümünü patlattılar. İçinde "Puppets" gibi muhteşem bir hit barındıran bu albüm için Lucy Ford Ep'den sonra çıkmış en iyi albüm desek herhalde yanlış olmazdı.

Atmosphere'in her albümünden keyif alıyorduk ama "Sarı kapak"lı bu albümünde grup belirli bir olgunluğa erişti.. İşte bu son albümü de bu veteranlığın ürünü ve gerçekten nefis bir çalışma olmuş. En az geçen seneki sarı kapaklı; "When Live Gives You Lemons" kadar. Daha 2. trackten; "The Major Leagues"den kumaşını gösteriyor, İçinde "Americareful" gibi değişik tatlar bırakan şarkılar da var. Diğer cevherleri keşfetmeyi size bırakıyorum...

Editörün Notu: 4 

26 Aralık 2010 Pazar

Eyedea & Abilities - First Born (2001)

"I'll be writing till I'm dead or maybe till I'm alive"
BUNDAN 2 AY ÖNCE EYEDEA (MICHAEL LARSEN) MÜZİKSEVERLERE KÖTÜ BİR SÜRPRİZ YAPTI. EVET, O ARTIK ARAMIZDA DEĞİL! EYEDEA & ABILITIES; EYEDEA'SIZ KALDI. ÖKSÜZ KALDI. SEVENLERİ DE! 

ANNESİ ÖLÜM SEBEBİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPMAK İSTEMİYOR. "BİZİ BİR SÜRELİĞİNE RAHAT BIRAKIN" DİYOR. AKLIMA ODB GELİYOR. HEATH LEDGER VE DİĞERLERİ GELİYOR. HEP BİRİLERİ GİDİYOR. TEK TEK. HAYATIMDA İLK KEZ BİR SANATÇI İÇİN BU KADAR ÜZÜLDÜM. GİDEN GİDİYOR, ARKADA HEP BİZ ÖKSÜZ KALIYORUZ. YAZIK...

Sene 2001'de abstract hiphop müptelaları muazzam bir albümle karşılaşacaklardı: First Born!

Albüm kapağında, anne rahmindeki bir cenin; mikrofon tutar gibi pozisyonda ve suratında tatlı bir tebessümle resmedilmişti. "Rap için Doğmuş" anlamı taşıyordu ve bizi daha kapağından itibaren sarıp, içine çekiyordu. Yalandan değil, gerçekten rap sevenleri çekiyordu...


First Born, abstraktın zirvede olduğu yıllarda yayınlandı. Stil olarak Psy/Tribal bir yapısı var. Mikrofondaki Eyedea kapakta adeta kendini resmetmiş. Evet o gerçekten rap için doğmuş. Albümde müthiş bir rap performansı sergiliyor. Hemen hemen bütün parçalar kendine özgü. DJ Abilities, ona rapini ustaca sergilemesi için müthiş altyapılar hazırlamış.

Albümün beat, rap ve sound yapısı gerçekten çok güçlü. "Music Music", "Birth Of A Fish", "Powdered Water Too (a)", "Color My World Mine", "Liquid Sovereignty", "A Murder Of Memories", "Blindly Firing", "Big Shots", "Void (Internal Theory)", "Dive (a)", "Dive (b)", "On This I Stand" ve Soul Position'tan Blueprint'in eşlik ettiği; "Before and After" albümdeki iyi parçalar.

Tam bir klasik...
  
Editörün Notu: 4,5


14 Aralık 2010 Salı

Dabrye - Two/Three (2006)

Dabrye, Amerikalı bir prodüktör. Yaptığı tarza bazı yabancı hiphop eleştirmenleri "futuristic hiphop", "evolution hiphop" gibi isimler takıyor. Halbuki alakası yok. Abstract Hiphopun bir level yukarısı diyebileceğimiz bir müzik icra ediyor Dabrye; Experimental Hiphop. Evet belki Progressive Hiphop da denebilir ama her geçen gün füzyon gücü artan bu müzik için galiba en doğru tanım Experimental Hiphop!

Dabrye, bu 2. albümünde hiphop müziğe çeşni olarak jazz, electro gibi -artık ana stil sayılacak- soundların yanısıra Dubstep ve Glitch-hop alt türleri de ilave etmiş. Ortaya çıkan sound; saf hiphop dinleyicisi için biraz kekremsi gelebilir. Ama Instrumental Hiphop ve bahsettiğimiz diğer alt türleri seven hiphopheadler için şüphesiz enfes bir müzik şöleni olacaktır.

Albümde bazı parçalar enstrümental. Vokaller ise misafir mc'lere ait. Şöyle bir baktığımız zaman eskilerden ilk olarak göze çarpan; Vast Aire oluyor. Ortağı Vordul Mega ile 2005 yılında Cannibal Ox defterini kapattıktan sonra yoluna tek başına devam etti Vast. Keşke C-Ox devam etseydi. Albümdeki parçası gerçekten vasat. Albümün en kötü misafiri demek yanlış olmaz.

 

Son yılların underground hiphop adına en güzel işlerini yapan, en büyük prodüktörlerinden MF Doom namı diğer Daniel Dumile bu albümde de döktürüyor. Air adlı parça nefis. Zaten Dabrye aynı sene, dayanamayıp, bu güzel parçaya bir de single albüm patlattı. Şarkının remiksi gerçekten çok kaliteli bir üsluba sahipti.

Albümde eskilerden başka ünlü rapperlar da var. Lootpack'ten Wildchild, Anti-Pop Consortium'dan Beans ve Paradime.

Albüm güzel ama yer yer Prefuse 73'yi hatırlattığını da not düşelim...

Editörün Notu: 3,5

2 Aralık 2010 Perşembe

TCA Microphone Mafia - Vendetta (1996)


En son Türkçe Rap albüm kritiğini Ocak 2010 yılında yapmışız. Şaka maka tam 10 ay geçmiş. Özlemiş olanlara gelsin...

TCA Mic. Mafia, eskilerden bir grup. Vendetta albümü 1996 senesinde Ada Müzik etiketiyle kaset ve cd formatında dağıtılmıştı. O dönem bu albümü alıp, dinleyen rap dinleyicileri nefis bir sürprizle karşılacaklardı. Albüm hiç de öyle sıradan bir rap albümü değildi çünkü. Grup, babalar gibi new school hiphop yapıyordu. East Coast sound, rythm and blues, funk, jazz, dub, ragga...Hiphopu seksenli yıllarda etkileyen ana akım müzikleri ihtiva eden bir sounda sahipti raf köşelerinde saklanmış bu albüm!

Microphone Mafia, Doksanların 3. çeyreğinde epey uğraştılar. Bazı toplama albümlere katıldılar. Kimbilir, bazılarını da onlar çıkardılar. Ama ortada kesin olan tek bir gerçek var ki; o da grubun haysiyetli müzik yaptığıdır.

Albümün kartonetindeki multilingualiteyi içerikte de görüyoruz. Şarkılar birçok dilde söylenmiş: Türkçe, Almanca, İngilizce ve İtalyanca.

Rap vokalde genel olarak tek kişi var: Ekibin frontmani; Kutlu. Genellikle Türkçe sözlü rap ihtiva etse de; aralarda Almanca ve İtalyanca pasajlar giriyor. Küçük küçük lezzetler...

Hür Doğduk Hür Yaşarız'la başlayan Vendetta; Bizim Hayat'la bitiyor. İlk şarkıdan son şarkıya kadar görüyoruz ki; rap şiirini yazarken belli bir çizgi korunmak istenmiş. Ritme uyan, gaza getirici sözler yazmak yerine belirli tema çevresinde bir şey anlatmaya çalışmış Kutlu. M. Mafia'nın şarkılarında ele aldığı temel konular; döneminin Almanya'daki diğer gruplarının aksine daha farklı olmuş. Onlar orada yaşaayan Türklerin sıkıntılarından pek fazla bahsetmemişler. Bunun yerine; hümanist rhymelar, özgür birey-özgür düşünce, geçmişe özlem, gelecek kaygısını anlatan sözler ve coşkulu liriklerle karşılaşıyoruz. Bazı şarkılarını raggayla bile süslemişler.

O kadar didikledik. Burada bırakmayalım o zaman...

Döneminin tüm rap grupları hardcore, gangsta ve funkyhiphop gibi türleri icra ederken bu tarz temiz bir new school soundda albüm çıkarmak saygıyı kesinlikle hakkettiriyor. Bazı şarkılarda kendinizi A Tribe Called Quest, De LA Soul dinliyormuş gibi hissedebilirsiniz. Soundunu sağlam temellerden alan bir albüm bu.

Albümde Yine Barış Manço'dan sample var. Bu; Allahın Emri:) Aynı sample; Islamic Force'un Mesaj albümünde yeralan "Bu Dünya" da aynı ham şekilde kullanmıştı. Daha ilginç samplelarda var. Ufuk-Ercan'ın 1992 yılında çıkardığı Şifa Niyetine albümündeki meşhur; Hebelüp şarkısının meoldisi de International adlı parçada kullanılmış.

Turkish Hiphop Arşivinin nadide parçalarından biri. Saygıyı her zaman hakkediyor...

Editörün Notu: 4


 

7 Ekim 2010 Perşembe

Editör'ün Ekim-Kasım Seçkisi//20 Albüm

1) Fukkk Offf/Love Me, Hate Me, Kiss Me, Kill Me
2) Nas/I am...
3) Nefret/Meclis-i Ala
4) Zomby/Where Were U in '92? 
5) Lorn/Nothing Else
6) Moonbootica/Moonbootica
7) Rude Kid/Are You Ready?
8) Depth Affect/Hero Crisis
9) Superpitcher/Here Comes Love
10) Skream/Skream!
11) Fuat/Kalbüm
12) edIT/Crying Over Pros For No Reason
13) The Glitch Mob/Drink The Sea
14) TCA Microphone Mafia/Vendetta
15) Inspired Flight/We All Want To Fly 
16) Superpitcher/Kilimanjaro
17) Shakespears Sister/Songs From the Red Room
18) Yeraltı Operasyonu 1
19) Natalie Portman's Shaved Head/Glistening Pleasure 
20) Bryan Ferry/Taxi

26 Ağustos 2010 Perşembe

Kabus Kerim aka Karriem - Psych Turkish Funk Pt. 1

Nasıl amerikan hiphop müziğini şu meşhur funk müziği etkilemişse; türk rapperları da; eski türk şarkıları, türküler öyle etkilemiştir. Genellikle en sevilen hiphop şarkıları da bu şarkılardan alınan samplelar ile yapılmıştır.

Şarkıların en güzel pasajlarını alıp, sampling tekniğiyle kullanmak hala hiphopun en temel yöntemlerinden biri. Birileri hala, ısrarla samplinge karşı çıkıp, canlı enstrüman kullanmayı tercih etse de; bu tercih her zaman sanatçılar tarafından korunacaktır.

İşte Karakan da, bu minvalde yapması gerekeni yapıyor ve kendi müziğinin köklerine iniyor. Tam da hiphop müziğinin atalarının yaptığı gibi!

O zaman bu sefer hiphop yerine eskilere dönelim. Kabus Kerim'in en güzel mikslerinden biri:


23 Ağustos 2010 Pazartesi

Türkçe Rap'te Albüm Kapakları

Hep albüm eleştirisi olacak değil ya. İşte kısa bir ara. Değişik bir tat bıraksın...

EN İYİLER/EN KÖTÜLER


Ceza/Rapstar: Albüm kapağı gayet bilinçli bir şekilde hazırlanmış. Resimde çok büyük bir Ceza resmi var. Bu, şüphesiz "büyüklüğü", "star olmayı" temsil ediyor. Tam da popüler amerikalı rapperların veya pop şarkıcılarının kapakları gibi. Bir rap albümü kapağı böyle olmalı mı? Olabilir ama benim tercihim asla böyle olmazdı. Bırak o kendini büyük görmeye devam etsin...

Kapak Notu: 3 

  
Bektaş & Sırtlan/Satırlarımıza Başlamadan: İlginç bir albüm kapağı. Boogie style giyinerek çektirdikleri albüm pozunu, orient motiflerle süslemişler. Albüm de tam olarak böyle bir şey aslında. Dışı içini yansıtıyor. Kapak gayet başarılı.

Kapak Notu: 4 


Bir Başka Melodi/Türk Milleti: Bu grubu dinleyen var mı bilmiyorum. Arşivimdeki en ilginç albümlerden biri. Kapak fotoğrafı, albümün bookleti milliyetçi figürlerle dolu. Cartel yüzünden 1995'te tüm ülkü ocakları Türkçe Rap dinliyordu. BBM de bundan nasiplenmek istemiş. Bir rap kapağı kesinlikle böyle olmamalı. 

Kapak Notu: 0


Altın Vuruş (Compilation): Kapağını Tunç Dindaş'ın hazırladığı albümlerden biri. Hiphopvari bir kapak ama pek özenilmemiş. Şişirme bir iş olmuş.

Kapak Notu: 3 

  
Mahmut, Volkan, Murat, KMR/Turkish Hiphop: Oldschool rapten beslense de, albümün öyle dinlenebilecek pek bir tarafı yok. Fakat ilginç bir kapak çalışması var. Daha çok İslami bir müzik albümünün kapağı gibi. Ben yine de bu kapağın çok yaratıcı olduğunu düşünüyorum...

Kapak Notu: 3 


Le Cadro/Bizden Söylemesi: Tarz olarak hardcore-gangsta stilini kullansa da; genel olarak sert Türk Milliyetçiliği özümsemiş bir grup. Albümdeki çoğu parçada da mafyavari bir imaj çiziyorlar. Albüm kapağına bakan bir kişi içinden arabesk çıkacağını düşünebilir!

Kapak Notu: 1 


Mc Ender/Param Olacak: Tam anlamıyla West stili bir albüm kapağı. Havuz başındaki kızlar biraz zorlama ve komik olmuş. Yine de idare eder. Bu albüm doksanlarda müthiş sükse yapmıştı...

Kapak Notu: 3 


Dj Mahmut & Murat G/Garip Dünya: Mahmut'un ekibinden yine ilginç bir kapak. Kapakta da albümdeki gibi bağımsız bir ruh var ama biraz daha özenilmeliydi. Çukurun içine girip, çekilen bir adet fotoyla olmuyor albüm kapağı!

Kapak Notu: 2 


Karakan/Al Sana Karakan: Kurtlar Vadisi Pusu! Takım elbiseli ağır abiler rap yapıyor. Hepsini geçelim ilk albümün çıkaran Karakan gibi efsanevi bir grup, bu kadar özensiz bir kapak çalışmasını nasıl kabul edebilir! 

Kapak Notu: 0


Mastika/Alt Tabaka: Bektaş ve Sırtlan'ın albüm kapağı buradan esinlenmiş olabilir. Albüm kapağı, soundda; Türk motiflerini, arabesk samplelarını barındırdığı izlenimi yaratıyor. Gerçekten de öyle. Almanya'daki gençlerin; dinlerini, kültürlerini ve milliyetlerini zorlukla korumaya çalıştıklarını anlatan, güzel bir albüm kapağı.

Kapak Notu:


Nefret/Meclis-i Ala: Gerçekten ne kadar ala bir meclismiş, 4 yıl dayanamadı :)) Albüm kapağı İstanbul sevgisini yansıtıyor. Sırf bu sevgiyi gösterebilmek için banklarla dolu garip bir yerde bu fotoğrafı çektirmişler. 

Albüm kapağında, "yıllarca emek verdikten sonra, sonunda ilk albümü çıkarabildik" dercesine coşkun bir ifade var. Zaten bu öyle bir coşku ki; albüme de ziyadesiyle yansıyor. Bir kapak ancak bu kadar anlamlı olabilirdi. 

Kapak Notu:


Islamic Force/Mesaj: Değişik bir kapak değil. Hatta çok yavan olmuş. Albümü CD rafında görsem, bu ne albümü diye herhalde uzun süre bakardım.İslamic Force'un fontundaki $ işaretine dikkat. Aslında burada kapitalizme ince bir gönderme var.

Kapak Notu:


Hedef 12/Tam İsabet:  İki adam izbe bir yerde. Duvarda graffiti, şapka ters çevrilmiş, yalandan gansgta bakışları. 15-16 sene önce bu kapak bana güzel gelirdi. Şimdi komik geliyor.

Kapakta grubun güzel bir logosu. Public Enemy'nin logosunu anıdırıyor:) Ama olsun. Bu kadar amatör bir grup için bile iyi sayılır.

Kapak Notu:


Mic Force/Fuck You Skin: Yaptığı müziği düşünüyorum da; bir kapak daha ne kadar güzel olabilir ki??? Helal Olsun!

Kapak Notu:


Mic Force/It Ain't Over: Bir Mic Force kapağı daha! Yazı karakterlerine kadar özenilmiş hoş bir kapak, tam gangsta stili. Albümün ismi bile güzel. Ama keşke grubun devamlılığı da albümün ismi gibi olsaydı...

Kapak Notu:


Rapor 2/Sonun Geldi!: Ben bu albümü uzun süre beklemiştim. Albümün kapağını gördüm. Bir graffitici olarak adeta aşık oldum. İçiyle, dışıyla, her şeyiyle muazzam bir kapak. Tunç Dindaş, İstanbul'un doksanlardaki underground hiphop camiasını Rapor 2'nin ilk albümünün kapağına taşımış. Büyüleyici bir kapak

Kapak Notu:


TCA Microphone Mafia/Vendetta: İşte tuhaf bir iş daha. Aslında bu kapak için özenilmiş. Kapak gangsta fakat albümün ihtiva ettiği müzik tarzının gangsta ile ilgisi yok. Renkli ve eğlenceli bir kapak olsa daha iyi  olurdu.

Kapak Notu:


Nefret/Anahtar: Ne ki şimdi bu:) ???

Kapak Notu:


Sagopa Kajmer/Sagopa Kajmer: Bir malın kapağı içindeki şeyle ilgili az çok fikir vermeli. Sagopa Kajmer'in bandrollü bu ilk albümünün kapağı tam anlamıyla abstract style.

Kapak Notu:


Sert Müslümanlar/Dikkat Dikkat!: Ellerini açmış dua eden bir adam, gangsta rap...Bir kapak bir grubu daha iyi anlatamaz herhalde. Yalnız orada o zencinin ne işi var. Hala çözebilmiş değilim :)

Kapak Notu: 4


Yeraltı Operasyonu: Hiphopun bilmem kaç tane temel elementi varmış. Kim uydurmuşsa bu 'temel element' lafını?

Temel element dedikleri; graffiti, turntablism, breakdance, rap vs.  İşte albüm kapağı, bunları sembolize ediyor. Gerçekten iyi bir çalışma. Bir breakerın en sevdiği ayakkabısı fat laces'lı oldschool gazelle, pikaplarıyla uğraşan bir dj, bir writerın en sevdiği sparvar boyaları. Demek ki albüme özenilmiş. Bende böyle bir izlenim uyandırıyor bu kapak.

Bu albümü ilk kez alıp walkmane taktığım günü hatırlarım. Kartonetine, içindeki shout outs'lara hayran kalmıştım. Tunç Dindaş o kadar özenmiş ki her şeye, hayran olmamak elde değil. Bir daha böyle güzel bir kapak yapılabilir mı? Galiba hayır!

Kapak Notu: 5+ 

17 Ağustos 2010 Salı

Dan Le Sac Vs Scroobius Pip - The Logic Of Chance (2010)


Daniel Stephens ve David Peter Meads'den oluşan grubun 2. albüm kaydı geçenlerde yayınlandı. Albümün ismi de en az grubun müziği kadar ilginç...

Grup, bu ikinci albümünde de; Angels'ta olduğu gibi farklı bir müzikal yolculuğa çıkarıyor dinleyicilerini. Albüm genelinde, hiphop bir çok müzik tarzıyla etkileşime giriyor. Bu etkileşim yer yer -etkileşimden ziyade- bir reaksiyona dönüşüyor. Backgroundda hiphopu en çok destekleten stilin electro olduğunu söyleyebilirim. Bazı parçalarını dinleyen bir kişi bu grubun tarzının 'electro-rap' gibi bir şey olduğunu iddia etse; galiba hiç kimse bir şey diyemez.

 

TLOC'nin ilginç özelliği: aynı Angels gibi albümdeki parçaların bir bütünlük içinde olması. Şarkıları ilk trackten itibaren dinlemeye başladığınızda birbirinin üstüne yıkılan iskambil kağıtları gibi bir durum oluşuyor. Son şarkıya kadar gidiyorsunuz. Ama bir şarkıyı tek olarak birine dinletseniz; eminim ki hiç hoşlanmayacaktır.

 

Grup, İngiliz electroclash stilini, yer yer jungle ve dub gibi türlerle harmanlayarak, bunu bize hiphop olarak sunuyor. Şüphesiz electro, dnb gibi türlere alışık olmayan hiphop dinleyicileri için zor bir deneyim olacak. Evet belki de. Hatta bazı albüm review sitelerinde bile bu grubu sindirememiş yazarlar var. Angels'a olduğu gibi bu albüme de 10 üzerinden 1-2 gibi puanlar verdiler. Demek ki hazmedememişler. Tek tek şu şarkı iyi demiyorum. Albümde neredeyse hiç boş şarkı yok...

Editür'ün Notu: 4

15 Ocak 2010 Cuma

Mic Force - Fuck You Skin (1993)



Haftalardır Turkish Hiphop albümü kritiği yapmıyorduk. Sağlam bir dönüş yapalım o zaman...

Doksanların ilk çeyreğinde release ettikleri iki albümle efsaneler arasına giren grup; Turkish Hiphop'ın öncülerinden biri olarak kabul edilmiştir. Ekip; Sense, Muzikman ve D-Raid'den oluşuyor. Grubun bazı parçalarında hakim olan East Coast türü yer yer Anadolu motifleriyle harmanlanmış. Funkadelic'in bir parçasından alınan sample ile yapılan Fuck You Skin; kuşkusuz çok sert bir şarkı. Bununla, Karakan'ın Defol Dazlak parçasını aynı yere koymak mümkün. İkisi de Hardcore-Gangsta stilinden besleniyor ve ırkçı, sert lirikler içeriyor.Belli ki; o dönemin meşhur türü Gangsta'yı, Neo-Nazizm'e karşı kullanmak istemişler. Nispeten başarılı oldukları söylenebilir. Ama bu parçalar için iki grubun da ayrıkotu diyebiliriz. Bir köşede yapayalnız duruyorlar.


İkinci lirikal track, Bu da Benden ise; tam da ilk Türkçe Rap gruplarının yapmak istedikleri şeyi yapıyor ve bir Türkü ezgisini Hiphop müzik ile entegre ediyor. Aynı kafalar, şarkılarına Barış Manço, Erkin Koray gibi büyük müzik üstadlarından sample'lar aldılar. Bazı statükocu kişiler uzun yıllar bunun doğru olmadığını söylediler. "Hiphop'ın böyle bir şey olmadığından" bashsettiler. Fakat Amerikan Hiphop'ını etkileyenlerin meşhur funk, blues sanatçıları olduğunu düşünürsek; bu sampling düşüncesinin çok makul olduğunu görebiliriz. Öyle ki; doksanların son çeyreğinde düşüşe geçen Wu-Style'ı kurtaran albümlerden biri Ghostface Killah'nın Supreme Clientele çalışmasıdır. Abstract Hiphop stilinin yayılmaya başladığı yıllarda bile bir albüm böyle bir sound ile kurtulabiliyorsa; Turkish Hiphop sanatçılarının izlediği yolun ne kadar doğru olduğu su götürmez bir gerçektir.

Fakat şarkılardaki lirikal basitlik, ingilizce vokallerdeki Kapalıçarşı ingilizcesi albümün parıltısını bir ölçü de olsa, alıp götürüyor...

Editörün Notu: 4

2 Ocak 2010 Cumartesi

Maggotron - Maggotron EP (1985)


Hiphopun köklerine inmeye devam ediyoruz...

Grup; Oldschool Hiphop'ın en önemli türlerinden biri olan Miami Bass'ın kurucularından biri olarak kabul edilir. Miami Bass; mainstreame kayana kadar underground'da müziği domine etmişlerdir. Ekip; bu çalışmalar sırasında birçok farklı isim de kullanmıştır.

Maggotron'un frontman'i, aslında herşeyi olan James McCauley (aka DXJ) için Bass Music'in öncülerinden diyebiliriz. Esas ilham kaynağının; Funcadelic, George Clinton, Earth Wind and Fire gibi efsanevi funk sanatçılarının olduğunu söyleyebiliriz.

Şu an Avrupa ve Amerika'da çok fazla dinlenen Electro'nun türünün kurucuları arasında saymak da mümkündür. Klasik funk öğelerine sahip oldschool'un synthesizer ile füzyonu sonucu ortaya çıkan albümü Computer Pop adlı 12 inçlik vynilinin hemen ardın yayınlanmıştır...

Editörün Notu: 5